
Ayıplı mal kavramı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde açıkça tanımlanmıştır. Buna göre:
“Tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı mallar ayıplı maldır.”
Bu tanım uyarınca; sözleşmeye aykırılık, fiziki eksiklik ya da hukuki kullanıma engel teşkil eden durumlar ayıp sayılmaktadır. Ayıplı mal; elektronik eşya, beyaz eşya, taşıt, taşınmaz (konut, arsa), mobilya ve her türlü taşınır-mal olabilir.
Ayıplı Mal Türleri Nelerdir?
- Maddi ayıp: Malda fiziksel bir eksiklik, hasar ya da arıza bulunması
- Ekonomik ayıp: Malın fonksiyonel veya performans açısından beklentiyi karşılamaması
- Hukuki ayıp: Malın kullanılamaz hale gelmesi ya da üzerinde üçüncü kişilere ait hakların bulunması
Yargıtay 13. HD, 2018/6592 E., 2019/3641 K.: “Satın alınan aracın kilometresi ile oynandığı ve bu bilginin gizlendiği sabit olup, bu durum ekonomik ayıp kapsamında değerlendirilmiştir.”
Ayıplı Mal Nedeniyle Satıcının Sorumluluğu
6502 sayılı Kanun’un 9. maddesi, satıcının ayıplı maldan doğrudan sorumlu olduğunu hükme bağlamaktadır. Satıcı, malı sözleşmede belirtilen niteliklere ve reklamlarda beyan edilen özelliklere uygun şekilde teslim etmekle yükümlüdür. Aksi hâlde, tüketiciye karşı ayıplı maldan sorumludur.
Yargıtay 3. HD, 2016/8345 E., 2017/6214 K.: “Satıcı, alıcının satın alma kararını etkileyen reklam ve tanıtımlarla bağlı olup, tanıtımda belirtilen özelliklerin malda bulunmaması durumunda ayıptan sorumludur.”
Ayıplı Malda Zamanaşımı Süreleri
6502 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereğince:
- Taşınır mallar için zamanaşımı süresi 2 yıl
- Konut, işyeri, arsa gibi taşınmaz mallar için 5 yıl
- İkinci el satışlarda: en az 1 yıl, taşınmazlarda ise en az 3 yıl
Ancak satıcı veya üretici ayıbı hile ile gizlemişse zamanaşımı uygulanmaz.
Ayıplı Malda Tüketicinin Seçimlik Hakları
Kanun’un 11. maddesine göre tüketici ayıplı malla karşılaştığında aşağıdaki dört haktan birini serbestçe seçebilir:
- Malı iade ederek sözleşmeden dönme
- Satış bedelinden ayıp oranında indirim isteme
- Malın ücretsiz onarılmasını talep etme
- Malın yenisiyle değiştirilmesini isteme
Ücretsiz onarım talebi halinde azami onarım süresi genellikle 20 iş günüdür. Süre içinde onarım gerçekleşmezse tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir.
Yargıtay 13. HD, 2015/9734 E., 2016/15478 K.: “Onarım süresinin aşılması üzerine tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması yerindedir.”
Ayıplı Malda Tüketici Hakem Heyeti Başvurusu
Ayıplı mal nedeniyle dava açmadan önce, belirli parasal sınırların altında kalan uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur.
2024 yılı itibariyle güncel başvuru sınırları:
- İlçe Hakem Heyetleri: 10400 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda
- İl Hakem Heyetleri (Büyükşehir): 10400 – 15600 TL arası
- İl Hakem Heyetleri (Büyükşehir dışı): 15600 TL’ye kadar
Bu sınırların üzerindeki uyuşmazlıklar doğrudan Tüketici Mahkemesi nezdinde dava açılarak çözülür. Ancak 2020 sonrası, 6600 TL üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk başvurusu da zorunlu hale gelmiştir.
Ayıplı Mal Davası Nasıl Açılır?
Tüketici Hakem Heyeti kararına itiraz edilmesi halinde, ya da parasal sınırı aşan bir durum varsa, Tüketici Mahkemelerinde dava açılmalıdır. Tüketici mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi bu davalara bakar.
Dava sürecinde:
- Ayıplı malın fotoğrafı veya ekspertiz raporu
- Satış faturası, garanti belgesi
- Onarım süresi belgeleri
gibi deliller sunulmalıdır.
Yargıtay 13. HD, 2021/1452 E., 2022/5047 K.: “Ayıplı malın satış tarihinden itibaren 2 yıl içinde dava açılmadığı anlaşıldığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hukuka uygundur.”
Ayıplı mal davaları, tüketicinin hem ekonomik hem de hukuki açıdan korunmasını sağlayan önemli bir hak arama yoludur. 6502 sayılı yasa ve Yargıtay kararları ile şekillenen bu alan; ürün iade, değiştirme, onarım ve bedel indirimi gibi seçeneklerle tüketici lehine oldukça geniştir. Tüketicilerin bu süreçte hak kaybı yaşamamaları adına doğru başvuru yollarını bilmeleri ve süreci gerektiğinde bir tüketici hukuku avukatı ile yürütmeleri önerilir.