
Hakaret Boşanma Sebebi midir?
Boşanma süreci, tarafların evlilik birliğini sona erdirmek istemesiyle başlar. Ancak her boşanma davası mahkemece kabul edilmez. Türk Medeni Kanunu, boşanma için geçerli sayılacak nedenleri açıkça belirtir. Bu nedenler, özel ve genel olmak üzere ikiye ayrılır.
Hakaret, boşanma nedenleri arasında doğrudan yer almasa da, belirli koşullar altında mahkeme tarafından boşanma gerekçesi olarak kabul edilir. Bu makalede, hakaretin boşanma davasına etkisi, hangi durumlarda özel neden oluşturduğu ve hangi şartlarla tazminat doğurduğu açıklanacaktır.
Medeni Kanuna Göre Boşanma Nedenleri
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, boşanma nedenlerini şu şekilde sıralar:
- Zina
- Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
- Suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme
- Terk
- Akıl hastalığı
- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması
İlk beş madde “özel boşanma nedenleri”dir. Son madde ise “genel boşanma nedeni”dir. Hakaret, “onur kırıcı davranış” ve “evlilik birliğinin sarsılması” başlıkları altında değerlendirilebilir.
Onur Kırıcı Davranış Kapsamına Giren Hakaretler
Türk Medeni Kanunu, eşlerden birinin diğerine karşı fiziksel ya da psikolojik olarak onur kırıcı davranışta bulunmasını özel bir boşanma nedeni sayar. Bu nedenle eşin, diğer eşe yönelik ağır ve herkesin duyabileceği nitelikteki hakaretleri boşanma gerekçesi olabilir.
Örneğin:
- Kalabalık içinde “şerefsiz, haysiyetsiz” şeklinde bağırmak,
- Eşin ailesine ve kökenine küfretmek,
- Başkalarına eşinin evlenmeden önce bakire olmadığını söylemek
gibi davranışlar, mahkemelerce onur kırıcı kabul edilir. Bu tür hakaretleri kanıtlayan eş, boşanma davasını sadece bu gerekçeyle açabilir ve mahkeme bu davayı kabul eder.
Hakaret Genel Boşanma Sebebi Olarak Değerlendirilirse
Her hakaret boşanma sebebi oluşturmaz. Hakaretin yoğunluğu, sıklığı ve kamuya yansıması önem taşır. Eğer hakaret tek seferlik, mahrem ortamda gerçekleşmiş ya da şiddeti sınırlı ise mahkeme bunu genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması kapsamında değerlendirir.
Mahkeme bu tür davalarda, evlilik birliğinin devamının taraflar için çekilmez hâle gelip gelmediğini değerlendirir. Hakaretler sürekli hale geldiyse veya taraflar karşılıklı olarak birbirine hakaret ediyorsa, bu durum evlilik birliğinin sarsıldığına karine sayılır.
Hakaret Nedeniyle Tazminat Talepleri
Boşanma sürecinde eşlerden biri, diğerine karşı tazminat talebinde bulunabilir. Ancak bu talebin mahkemece kabul edilmesi için bazı şartlar gerekir:
- Hakaret eden eşin <strongağır kusurlu olması,
- Tazminat isteyen eşin <stronghiçbir ya da daha hafif kusura sahip olması,
- Hakaretin <strongkişilik haklarını zedelemiş olması.
Onur kırıcı hakaretler nedeniyle açılan boşanma davalarında, manevi tazminat talebi kabul görür. Ancak eşler karşılıklı olarak birbirine hakaret ederse veya eşit kusur söz konusuysa, mahkeme tazminat taleplerini reddeder.
Mal Paylaşımı Hakaretten Etkilenir mi?
Boşanma sonrası mal paylaşımı, tarafların evlilik içinde edindiği malları kapsar. Ancak hakaretin bu paylaşım üzerinde doğrudan etkisi bulunmaz. Medeni Kanun’a göre mal paylaşımına etki eden tek özel boşanma nedeni zina ve hayata kasttır.
Hakaret nedeniyle boşanma gerçekleşse bile, eşler arasındaki edinilmiş malların paylaşımı yine yasal çerçevede yapılır. Bu nedenle hakaret nedeniyle boşanan eş, kusurlu olsa bile diğer eşin malını kaybetmez.
Sonuç
Hakaret, belirli durumlarda onur kırıcı davranış veya nedenleriyle boşanma gerekçesi oluşturur. Davanın başarılı şekilde sonuçlanması için hakaretin türü, süresi ve kamuya yansıyıp yansımadığı gibi unsurlar değerlendirilir. Ağır hakaretler, kusur yükler ve tazminat hakkı doğurur. Ancak mal paylaşımı üzerinde etkili olmaz.
Boşanma davalarında hakaretin etkili biçimde değerlendirilmesi için, hukuki süreci bir <strongboşanma avukatı eşliğinde yürütmek en sağlıklı yoldur.