Boşanma İçin Özel Sebepler Nelerdir

Evliliklerin mahkeme kararı ile bitirilmesi boşanma olarak nitelendirilmektedir. İnsanlar boşanma işlemleri sonrasında eşlerine karşı sorumluluklarını terk etmiş olurlar. Dava sırasında nafaka ya da tazminat gibi yeni sorumluluklar ortaya çıkabilirken bunlara saygı gösterilmesi gereklidir.

Çiftlerin boşanmak için mahkemelere yaptıkları başvurularda boşanmanın onaylanabilmesi için net bir sebebin bulunması gerekmektedir. Ortada boşanmak için herhangi bir sebep bulunmuyorsa boşanmalar mahkeme tarafından gerçekleştirilmez.

Boşanma olaylarının olabilmesi için ortaya çıkabilecek sebepler kendi içerisinde gruplara ayrılmaktadır. Temel sebeplerin yanında özel sebepler olarak tanımlanan olaylar da insanların boşanması için yeterli olabilir. Bu sebeplerden en az 1 tanesi söz konusu ise mahkemede bu sebepler sunulabilmektedir.

Zina Olayının Yaşanması

Evli çiftlerden kadın ya da erkeğin eşi dışında, farklı bir insanla cinsel ilişki yaşaması zina olarak isimlendirilmektedir. Kısaca aldatma olarak da tanımlanabilir ancak aldatma kişiden kişiye değişen bir kavram olduğundan mahkeme cinsel birleşme ya da diğer adıyla zina olana kadar bu sebebi kabul etmez.

Çiftlerden herhangi birinin zina yapması boşanma için yeterli bir sebeptir. Mahkemelerimiz namus kavramına değer verir ve zinanın namus kavramına ters düştüğü aşikardır. Zina yapılan kişinin yaşı, evli olup olmadığı ya da diğer özelliklerine bakılmaksızın boşanmalar gerçekleşir.

Boşanma İçin Özel Sebepler Nelerdir

Cana Kast Edilmesi veya Kötü Muamele

Evliliklerin sonlandırılmasında kötü muamele ve cana kast etmek geçerli bir sebep olarak görülür. Eğer eşlerden bir tanesi diğerine fiziksel ya da ruhsal bir ızdırap çektiriyorsa bu durum kötü muamele olarak kabul edilir.

Eşlerden birinin diğerini öldürmeye çalışması ve bunun için hamlelerde bulunması ise cana kast olarak nitelendirilmektedir. Cana kast için en küçük bir delilin olması evliliklerin hemen bitirilmesi ve bu tehdidi yaşayan tarafın koruma altına alınmasını sağlamaktadır.

Cürüm ve Haysiyetsizlik

Boşanma davalarında cürüm da özel sebeplerden bir tanesi olarak gösterilir. Eşlerden bir tanesinin hırsızlık, dolandırıcılık, kaçakçılık, zimmet, yalan yere yemin etmek ya da benzeri davranışları varsa diğer taraf bunları sebep olarak gösterip boşanma talebini iletebilir. Bunlar her zaman yüz kızartıcı suçlar olarak tanımlanır ve boşanma için yeterlidir.

Haysiyetsizlik ise eşlerden bir tanesinin namus, haysiyet ya da şeref kavramlarını umursamadan gösterdiği davranışlardır. Kumarbazlık, cinsel sapıklık ya da benzeri olaylar bu kategoriye girer.

Boşanma sebebinde bunları kullanacak olan kişilerin kanıtlayabilmesi çok önemlidir. Kanıtlar olmadan bu sebepler kabul edilmez.

Evin Terk Edilmesi

Eşlerden bir tanesi eğer evi terk ederse diğer kişi için boşanma davası açma hakkı ortaya çıkar. Eşlerden bir tanesinin evi terk ederek tüm sorumluluklarını arkada bırakması son derece geçerli bir sebep olarak kabul edilmektedir.

Eşlerden bazıları haklı sebeplerle evi terk edebilirler. Geçici bir süre ile evleri terk eden ve evde bulunmayan kişiler olursa eşleri dava açsa dahi geçerli olmaz. Burada geçerli bir evden ayrılma sebebinin savunma olarak gösterilebilmesi gerekir. Eğer haklı bir sebeple ayrılan kişiler bu sebebin ortadan kalkmasına rağmen eve dönmüyorsa bu da terk olarak sayılır ve davalar açılabilir.

Akıl Hastalığının Olması

Evlilik gerçekleşirken çiftlere hastalıkta ve sağlıkta birbirlerinin yanında olup olmayacakları sorulur ve çiftler ön kötü günlerde dahi birbirlerinin yanında olacaklarının sözünü verirler. Akıl hastalıkları her ne hastalık olarak tanımlansa da boşanma sebebi olarak öne sürülebilecek ve mahkemelerce onaylanacak bir durumdur.

Bazı insanlar bunu yadırgıyor olsa da akıl sağlığı kesin evlenme engeli olarak sayılmaktadır. Evliliklerin amacı normal şartlarda soyun devamlılığını sağlamaktır ve akıl sağlığı yerinde olmayan kişilerin bunu yapması mümkün olmaz. Bu sebeple de mahkemeler boşanma davalarını onaylayabilirler.