
Hırsızlık Suçu (TCK 141-147) Nedir?
Hırsızlık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinde açıkça tanımlanmıştır. Başkasına ait taşınır bir mal, rıza dışında alınırsa ve bu fiille kendisine ya da bir başkasına yarar sağlanırsa suç oluşur. Bu tür suçlar genellikle ekonomik kazanç amacıyla işlenir. Türkiye’de en sık karşılaşılan suç türlerinden biri olması da dikkat çekicidir. Resmî verilere göre hırsızlık, tüm suçların yaklaşık %17’sini oluşturur.
Hırsızlık Suçunun Unsurları Nelerdir?
1. Taşınır Mal Şartı
Hırsızlık yalnızca taşınır mallara yönelik işlenebilir. Araba, telefon, cüzdan, mücevher veya elektronik eşyalar buna örnek verilebilir. Malın ekonomik bir değere sahip olması gerekir. Eğer çalınan eşyanın herhangi bir maddi değeri yoksa, hırsızlık suçu oluşmaz.
Taşınmaz mallar ise bu suçun konusu olamaz. Örneğin bir evin sahte evrakla başkasına devredilmesi, hırsızlık değil; evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilir.
2. Zilyetliğe Müdahale
Hırsızlık, malın sahibi ya da zilyedinin fiilî hakimiyetine müdahaleyle oluşur. Zilyet; mal üzerinde fiilen hâkimiyet kurmuş kişidir. Örneğin bir kişi aracını geçici süreliğine bir arkadaşına verdiyse, artık o kişi zilyet kabul edilir. Bu durumda araç çalınırsa suç, zilyede karşı işlenmiş sayılır.
Zilyetlik, mülkiyetten bağımsızdır. Hırsız, çaldığı eşyayı kaybeder ve başka biri bunu alırsa, ilk hırsızın da zilyetliği ihlal edilmiş olur. Yani ikinci kişi de hırsızlık suçundan sorumlu tutulur.
3. Fiilin Tamamlanması ve Teşebbüs
Hırsızlık suçunun tamamlanması için malın zilyedin denetiminden çıkmış olması gerekir. Fail, malı aldıktan sonra hemen yakalanırsa ve eylem tamamlanmamışsa, bu durumda teşebbüs hükümleri devreye girer. Ancak fail, mal ile birlikte mağdurun görsel alanından uzaklaşıp izini kaybettirmişse suç tamamlanmış sayılır.
Hırsızlık Suçunun Nitelikli Halleri
Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesi, bazı durumlarda cezayı artırır. Bunlara “nitelikli haller” denir:
-
Gece vakti işlenmişse
-
Kamu kurumlarına ait mal çalınmışsa
-
Afet, kargaşa, yangın gibi ortamlarda suç gerçekleşmişse
-
Bilişim sistemleri kullanılarak işlenmişse
-
Bedensel veya zihinsel engelli kişilere karşı işlenmişse
Bu gibi durumlarda ceza daha ağır olur. Örneğin gece vakti işlenen bir hırsızlık suçunda ceza yarı oranında artırılır (TCK m. 143). Gündüz 1 yıl hapis cezası verilmesi gerekiyorsa, gece işlendiği için bu ceza 1 yıl 6 aya çıkar.
Cezayı Hafifleten Durumlar
TCK’nın 144. maddesi bazı hafifletici durumlara yer verir:
-
Fail, malın ortağıysa
-
Mal, failin alacaklı olduğu kişiye aitse
-
Şikâyet olmadan soruşturma yürütülemeyen özel durumlar söz konusuysa
Bu gibi hallerde verilecek ceza daha düşüktür. Genellikle 2 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası ya da adli para cezası verilir.
Malın Değeri Cezayı Etkiler mi?
Evet. Çalınan malın değeri düşükse, cezada ciddi bir indirim yapılabilir. Hatta bazı durumlarda hiç ceza verilmez. Bu durum TCK’nın 145. maddesinde düzenlenmiştir.
Örneğin Yargıtay 13. Ceza Dairesi, 20 TL değerindeki bir eşyanın çalınması olayında, sanığın sabıkasız oluşu da göz önünde bulundurularak “ceza verilmesine yer olmadığına” karar vermiştir (E. 2021/5421, K. 2022/1234).
Hırsızlık, mülkiyet ve zilyetlik hakkını doğrudan hedef alan önemli bir suç tipidir. Suçun oluşması için taşınır malın izinsiz alınması ve failin bu yolla yarar sağlaması gerekir. Nitelikli hallerde ceza artarken, bazı özel durumlar cezayı azaltabilir ya da ortadan kaldırabilir. Uygulamada suçun işlendiği ortam, failin niyeti, mağdurun tutumu ve malın değeri gibi etkenler ceza tayininde belirleyici rol oynar.