
Boşanma sürecinde en çok merak edilen konulardan biri de mal paylaşımının nasıl yapılacağıdır. Öncelikle bilinmelidir ki mal paylaşımı davası, boşanma davası ile birlikte açılamaz. Türk Medeni Kanunu’na göre, mal rejimi boşanma kararının kesinleştiği tarihte sona erer ve ancak ondan sonra mal paylaşımı davası açılabilir.
Boşanmada Mal Nasıl Paylaştırılır?
Boşanma sonrası açılan mal paylaşımı davalarında, aşağıdaki esaslar dikkate alınır:
- Kişisel mallar paylaşıma tabi değildir.
- Edinilmiş mallar ise yarı yarıya paylaşılır.
Kişisel mallar; miras yoluyla kazanılan mallar, bağış veya karşılıksız kazanımlar, manevi tazminat alacakları ve kişisel kullanım eşyaları gibi değerleri içerir. Bunlar, paylaşım dışında tutulur ve malik eşe iade edilir.
Edinilmiş mallar ise evlilik süresince elde edilen gelirlerdir. Örneğin:
- Ücret ve maaşlar,
- Kişisel mallardan elde edilen gelirler,
- Çalışma kaybı tazminatları,
- Sosyal yardım kurumlarının yaptığı ödemeler,
- Emekli ikramiyeleri ve kıdem tazminatları.
Bu mallar, eşlerin katkısı oranına bakılmaksızın eşit şekilde paylaştırılır (TMK m. 236).
Zamanaşımı Süresi
Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır (TMK m. 178). Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Yurt dışında boşanma gerçekleşmişse, kararın Türkiye’de tanınma ve tenfizi şarttır. Süre, tanıma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlar.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mal paylaşımı davalarında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise aşağıdaki şekilde belirlenir:
- Devam eden boşanma davası varsa, aynı mahkeme yetkilidir.
- Boşanma kesinleşmişse, davalı eşin ikametgâhındaki mahkeme yetkilidir.
- Eşlerden biri vefat etmişse, ölen eşin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Anlaşmalı Boşanmalarda Mal Paylaşımı
Anlaşmalı boşanma protokolünde eşler, mal paylaşımı konusunu diledikleri gibi düzenleyebilirler. Bu protokol bağlayıcıdır. Eşlerden biri tüm haklarından feragat edebilir. Ancak protokolde bu konuda açık bir düzenleme yoksa, eşler boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açabilirler.
Zina Nedeniyle Boşanmalarda Mal Paylaşımı
Zina, Türk Medeni Kanunu’na göre özel boşanma nedenidir (TMK m. 161). Bu durumda, ağır kusurlu olan eşin edinilmiş mallara katılma alacağı mahkemece azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir. Ancak katkı payı alacağı, kusura bağlı değildir. Eşlerden biri diğerinin malına doğrudan katkı yaptıysa, zina olsa dahi bu alacağını talep edebilir.
Ölüm Nedeniyle Mal Paylaşımı
Eşlerden birinin ölmesi durumunda, sağ kalan eşin edinilmiş malların yarısı üzerinde katılma alacağı hakkı doğar. Bu hak, miras hakkından farklıdır. Öncelikle sağ kalan eşin katılma alacağı hesaplanır, ardından miras paylaşımı yapılır. Sağ kalan eş, hem alacaklı konumunda olur hem de mirasçı olarak pay alır.
Yargıtay Kararları Işığında Mal Paylaşımı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/10392 E. 2019/345 K. sayılı kararında, tarafların açık şekilde mal paylaşımı protokolü imzalamamış olmaları hâlinde, boşanma protokolünün mal rejimi davası bakımından bağlayıcı olmadığına hükmetmiştir. Bu karar, protokolde mal rejimine ilişkin düzenleme yapılmasının önemini vurgular.
Boşanma davalarında mal paylaşımı, kişisel mallar ile edinilmiş malların doğru şekilde ayrılması esasına dayanır. Taraflar anlaşmalı olarak paylaşım yapabilir ya da bu konu daha sonra ayrı bir dava ile çözülebilir. Zamanaşımı süresine dikkat edilmeli ve dava, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Bu süreçte deneyimli bir boşanma avukatı ile çalışmak, hem maddi hak kaybını önler hem de dava süresini kısaltır.