Projeli Uyuşturucu Ticareti Soruşturmaları / Davaları

Ceza hukukundan doğan dava tiplerini ve uygulanması gereken savunma metotlarına devam ediyoruz. Geçmişte bir ceza avukatı nasıl olmalıdır sorusuna ve avukat seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlara değinmiştik. Takipçilerimiz uyuşturucu davaları hakkında genel bilgiler sunan makalemizi de okumuştur. Bugün ise, o makalede de sözünü ettiğimiz üzere daha özel bir konuyu; projeli uyuşturucu ticareti soruşturmalarını ele alacağız. Narkotik Şubenin en özel ekiplerince yürütülen bu soruşturmalarda amaç örgütlü olarak uyuşturucu ticareti suçunu işleyen yapıları tespit etmek ve mahkeme önüne çıkarmaktadır. Peki projeli soruşturma nedir?

 

Projeli uyuşturucu ticareti soruşturmaları

 

Yukarıda da kısaca izah ettiğimiz gibi, bu soruşturmalarda amaç, uyuşturucu maddeyi sahada satan torbacı / ortacı olarak adlandırılan kişilerden öte; bu kişileri organize eden, yöneten ve yönlendiren “uyuşturucu baronu” olarak adlandırılan kişilere ulaşmaktır. Zira bilindiği üzere bu kişiler uyuşturucu maddeyi doğrudan doğruya satmamakta ve maddeyi kolay kolay zilyetlerinde tutmamaktalar. Organizasyonu tepeden yöneten örgüt lideri ya da yöneticisi sıfatındaki bu kişilerin suçluluklarının ispatı için münferit saha çalışmaları yetersiz kalmakta; örgütlü suçların soruşturmasında kullanılan iletişim tespiti ve fiziki takip gibi tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır. Uygulama genelde aşağıdaki kronolojide ilerler:

1- İhbar, İstihbarat ya da Yakalama:

Gerek vatandaşlarca Narkotik Şubeye yapılan ihbarlar ya da Narkotik Şubenin saha muhbirlerinin sağladığı istihbaratlar neticesinde gerek uyuşturucu madde ile yakalanan herhangi bir şüphelinin durumundan anlaşılması üzerine örgütlü bir yapının varlığı hususunda şüphe halinde Kolluk güçlerinin talebiyle ve Cumhuriyet Savcısının kararıyla GİZLİ OLARAK proje soruşturma başlatılır. Bu aşamadan sonra amaç; sahadaki torbacı / ortacı şahıslardan öte örgütü deşifre etmek ve liderleri, yöneticileri ve tüm üyeleriyle birlikte yargılanmalarını sağlamaktır.

2- Teknik Takip, İletişim Tespiti ve Dinlemeler:

Örgüt faaliyetleri içerisinde yer alan şahıs ya da şahıslardan herhangi birinin kimlik bilgilerinin yukarıdaki anlatılan yöntemlerle öğrenilmesinden itibaren, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısının talebi ve Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile tespit edilen şüpheli / şüphelilerin teknik takibe alınmasına, fiziki olarak takip edilmelerine ve kullandıkları telefon hatlarının tespiti halinde bu hatların iletişimlerinin dinlenmesine karar verilir.

Fiziki ve iletişim tespiti tedbirleriyle takip edilen şüpheli / şüphelilerin eylem ve konuşmalarından örgüte üye diğer şahıslar, örgüt yöneticileri ve örgüt liderleri tespit edilir. Tespit edilen bu yeni kişiler, aynı şekilde Cumhuriyet Savcısının talebi ve Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile takibe alınır. Bu kişilerin kullandıkları telefon numaralarının da tespiti neticesinde bu numaralar için de aynı yolla dinlenmeye başlar. Bu izleme ve dinleme faaliyetleri, örgütün yapısı tamamen deşifre edilene kadar devam eder. Bu süreç bazen 1 yıl hatta daha fazla sürebilir.

3- Ara Yakalamalar:

Proje soruşturmalarda her ne kadar örgüt yapısının tamamının deşifre edilmesi amacıyla ortacı / torbacı olarak adlandırılan şahısların bir takım eylemlerine göz yumulmasa da; tespit edilen eylemler bazen tutanak tutmak suretiyle hiç işlem yapmadan, bazen sadece alıcı şahsa işlem yapıp satıcı şahsa işlem yapmadan, bazen de satıcı şahsa münferit bir uyuşturucu ticareti suçu kapsamında işlem yapmak suretiyle sona erdirilir. Birkaç küçük örnek vermek gerekirse;

Fiziki olarak takip edilen ortacı / torbacı şahsın alıcı bir şahsa uyuşturucu satışı yaptığının görülmesi üzerine ihtimaller:

a. Alıcıya da satıcıya da hiçbir işlem yapılmaz. Eylem tutanak altına alınır ve takibe devam edilir.

b. Ticaretin gerçekleşmesi neticesinde satıcının olay yerinden uzaklaşması beklenir. Ardından sadece alıcı şahıs yakalanır ve hakkında TCK m. 191 uyarınca işlem yapılır; eyleme ilişkin tutanak tutulur ve satıcı şahıs takip edilmeye devam edilir.

c. Alıcı hakkında TCK m. 191, satıcı hakkında TCK m. 188/3 kapsamında işlem yapılır. Burada da satıcı hakkında sürecin iki ihtimali vardır;

c-1. Satıcının üzerinde çıkan uyuşturucu miktarının düşük olması ve satıcının takibinin proje soruşturma için önemli olması halinde satıcı tutuklanmaz, serbest bırakılır ve izlemeye devam edilir.

c-2. Satıcının üzerinde çıkan uyuşturucu miktarının yüksek olması ve şahsın takibinin proje soruşturmaya etkisinin olmaması halinde satıcı tutuklanır, proje soruşturma diğer şüpheli / şüphelilerin takibiyle devam eder.

Görüleceği üzere ara yakalamalarda ele geçirilen şahısların tutuklanması ya da tutuklanmaması proje soruşturmanın devam edip etmeyeceği hakkında bir fikir vermemektedir. Zira bazen bu şahıslar projeyi yürüten şube ekiplerinden bağımsız; tamamen saha çalışması yapan başkaca kolluk kuvvetlerince de yakalanabilir. Bununla birlikte projeyi yürüten birimlerce işlem yapan Savcılara bilgi verilir, prosedür aynı şekilde devam eder.

İzmir ilinde yürütülen projeli uyuşturucu ticareti soruşturmalarında çok sayıda ara yakalama yer almaktadır. Bu sayı 5-6  olabileceği gibi 20-30 dahi olabilmektedir. Önemli olan örgütün tespiti ve delillerinin toplanması olduğu için soruşturma boyunca isteyerek ya da istenmeden çok sayıda ara yakalama gerçekleşebilir.

4- Operasyon:

Yukarıda anlatılan işlemler, takipler ve ara yakalamalar neticesinde örgüt yapısının deşifre edilmesi ve örgütün uyuşturucu ticareti suçunu işledikleri yönünde yeterli delil elde edilmesiyle projeye son verilir ve bir sabah operasyonu ile tüm örgüt üyeleri gözaltına alınır; adli süreç başlatılır.

İlk ihbar sürecinden şüpheliler hakkında dava açıldığı tarihe kadar yürütülen tüm işlemler gizlilik içerisinde yürütülür. Dolayısıyla bir ara yakalama neticesinde yakalanan şahıs ya da onu yönlendiren örgüt, çoğu zaman proje soruşturma içerisinde anlayamaz ve faaliyetlerine devam eder. Yeterli delil toplandığında ise hiçbir suç üstü hali aranmaksızın operasyon yapılır ve örgüte şok edici darbe vurulur.

5- Adli Süreç:

Projeli soruşturma neticesinde yakalanabilen örgüt üyelerinin, yöneticilerinin ve liderlerinin adli süreci başlatılır. Bu süreçte de dosyadaki gizlilik / kısıtlılık kararı devam eder. Emniyette ifadesi alınacak şüpheliler arasında menfaat çatışması olduğu kabul edilir ve her şüphelinin ifadesinde farklı ceza avukatı bulunmasına özen gösterilir. Bir başka deyişle; BİR AVUKAT BİRDEN FAZLA ŞÜPHELİNİN İFADESİNE KATILAMAZ.

Şüpheliler, emniyette ifadelerinin alınmasının ardından adliyeye sevk edilir. Burada gereğine göre Cumhuriyet Savcısı tarafından ek ifadeler alınabilir. Neticesinde Savcının talebi ve Nöbetçi Sulh Ceza Hakiminin kararıyla şüpheliler hakkında tutukluluk kararı verilebilir. İfadelerin alınması, tutuklanması gereken şüphelilerin tutuklanması ve operasyon sonrası gerekli delillerin toplanması neticesinde şüpheliler hakkında iddianame düzenlenir ve kamu davası açılır.

6- Yargılama: 

Şüpheliler hakkında tanzim edilen iddianamenin Ağır Ceza Mahkemesince kabulü ile birlikte dosyadaki kısıtlılık kararı ortadan kalkar ve şüphelilerin (bu aşamadan sonraki sıfatları sanık olacaktır.) yargılanması aşamasına geçilir.

Toplanan deliller durumuna göre şüpheliler hakkında TCK m. 188/5 kapsamında örgütlü ya da iştirak halinde uyuşturucu ticareti suçundan kamu davası açılabilir. Her iki durumda da işleyiş aynı olmakla birlikte bir örgütün varlığının da tespiti halinde ek olarak örgüt üyeliği ya da liderliği suçundan da dava açılacaktır. Bununla birlikte yargılama her iki durumda da aynı usullere tabi olarak devam eder. Örgüt tespiti durumunda farklı olarak örgüt üyeliğinden ya da yöneticiliğinden de ceza verilebilir. Verilen cezaların tabi oldukları infaz rejimleri ise aynıdır.

Yargılamada, ara yakalamalarda uyuşturucu maddeyi sattığı tespit edilen kişi / kişilerin yanı sıra, o zaman zarfında örgüt ya da iştirakin içerisinde olduğu tespit edilen tüm sanıklar ara yakalamada işlenen suçu işlemiş sayılır. Bir başka deyişle; a, b, c, d ve e şahıslarının yer aldığı örgütün faaliyetleri çerçevesinde 1. ara yakalamada a şahsının uyuşturucu satışı gerçekleştirdiğinin tespiti halinde sadece a değil, b, c, d ve e şahıslarının da işbu suçu işlediği kabul edilir. Özetle, PROJE SORUŞTURMALAR NETİCESİNDE ÖRGÜT FAALİYETLERİ İÇERİSİNDE YER ALDIĞI TESPİT EDİLEN ŞAHIS SORUŞTURMA BOYUNCA HİÇBİR AŞAMADA UYUŞTURUCU MADDE SATARKEN, ALIRKEN YA DA BULUNDURURKEN YAKALANMASA DAHİ, ELDE EDİLEN DELİLLER NETİCESİNDE ÖRGÜT FAALİYETLERİ İÇERİSİNDE YER ALDIĞININ TEPSİTİ HALİNDE İŞLENEN SUÇTAN TCK M. 188/5 KAPSAMINDA SORUMLU SAYILIR.

7- Yargılamada Gözetilen Deliller:

Yargılama sırasında sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediğine kanaat getirilmesi için yukarıda da anlattığımız gibi suç üstü hali aranmaz. Aşağıdaki deliller mahkumiyet kararı için yeterlidir:

a.7- İletişim dinlemeleri, bir başka deyişle tapeler.

b.7- Fiziki takip tutanakları.

c.7- Soruşturma ya da kovuşturmanın herhangi bir aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanan şüpheli / sanık anlatımları.

d.7- Ara yakalamalar ve bu yakalamalarda ele geçirilen uyuşturucular.

e.7- Alıcı olarak TCK m. 191 kapsamında ifadesine başvurulan tanık anlatımları.

f.7-  Ara yakalamalarda yakalanan sanıkların ailelerine örgüt tarafından maddi yardım yapıldığına ilişkin tespitler.

g.7- Ara yakalamalarda yakalanan sanıkların ifade ve sorgusuna katılan ceza avukatı için gerekli ücretin örgüt tarafından ödendiğine ilişkin tespitler.

h.7- Ara yakalamalarda yakalanan sanıkların hepsine ya da çoğuna aynı ceza avukatının katılması. (Tarafımızca kabulü mümkün olmasa da gerek fezlekelerde gerek iddianamelerde bu tespite sıkça rastlanır.)

ı.7- Örgüt tarafından kullanılması halinde rent-a-car kayıtları, kullanılan patates hatları temin ettiği tespit edilen kişilerden alınan beyanlar.

i.7- Yargılama esnasında tespit edilen diğer deliller. (Sanık ikrarları vb.)

Görüleceği üzere proje soruşturmalar aylarca hatta yıllarca yapılan titiz takipler neticesinde örgütlü olarak uyuşturucu ticareti yapan yapı ve yapıları deşifre etmeyi amaçlamaktadır. Bu tip dosyalar ara yakalamaların ve dinleme kayıtlarının sayısına göre değişiklik göstermekle birlikte bazen 50 hatta 100 klasör dahi olabilir. Dolayısıyla projeli bir soruşturma neticesinde açılan davalarda sanık müdafi olarak görev yapacak ceza avukatları için titiz, özenli ve kapsamlı bir çalışma ihtiyacı hasıldır. Ceza hukukunun en nitelikli ve özgün davalarını oluşturan bu tip davaların yürütülmesi anormal seviyede bilgi ve tecrübe gerektirir. Özellikle avukat meslektaşlarımız, akıllarına takılan soru ve sorunları yorum kısmını kullanarak bize iletebilir. Elimizden geldiğince yanıtlamaya çalışacağız.

Av. Ramazan Sertan Safsöz

Yorumlar

  1. Hukukçu 20.12.2020

    Biraz fazla anlatmışsınız avukat bey gerek var mıydı bu kadarına :)) Umarım genç meslektaşlarımıza ve ceza hukukuna ilgi duyan avukatlara faydalı olur.

    Cevap Yaz


  2. Ceza Avukatı 15.11.2020

    Muazzam bir makale adeta nokta atışı olmuş. Süpersiniz Ramazan Bey elinize ve kaleminize sağlık.

    Cevap Yaz


  3. Cezacı 2.11.2020

    Yine döktürmüşsünüz Ramazan Bey kaleminize sağlık. Projeli uyuşturucu ticareti soruşturmalarıyla ilgili internet üzerindeki ilk ve tek makale olabilir teşekkürler.

    Cevap Yaz


Bir Yorum Yazın