Mansuroğlu Mah. 288/6 Sk. No: 12/2, Bayraklı / İzmir

Karar düzeltme başvurularına karşı cevap

20.07.2024
138
Karar düzeltme başvurularına karşı cevap

Karar Düzeltme Başvurularına Karşı Cevap ve Dilekçe Örneği

Gerek adli gerekse idari yargıda, üst mahkemelerin vermiş olduğu kesin kararlara karşı çok sınırlı bir denetim imkânı tanıyan “karar düzeltme” kurumu, etkili bir kanun yolu olmasa da hukuken tüketilmesi gereken bir hak olarak önem taşır. Özellikle taraflarca “son şans” olarak nitelendirilen bu başvuru, istinaf ve temyiz süreçlerinin ardından hâlen hukuka aykırılık iddialarının bulunduğu hallerde devreye girmektedir.

Karar Düzeltme Kurumunun Anayasal Niteliği

Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru incelemelerinde karar düzeltme yolunun etkili bir iç hukuk yolu olmadığını kabul etmekte; dolayısıyla bireysel başvuruların önünü kesmemektedir. Ancak bu, karar düzeltmenin tamamen işlevsiz olduğu anlamına gelmez. Karar düzeltme sonucunda pek çok davada hükmün değiştiği görülmektedir.

Karar düzeltme başvurusu, karşı tarafça yapıldığında ise özellikle dikkatli olunmalı, ilgili iddialar ciddi biçimde analiz edilmeli ve mutlaka cevap verilmelidir. Aksi halde, davanın seyrini değiştirecek yeni bir değerlendirme gündeme gelebilir.

Karar Düzeltmeye Cevap Dilekçesi Örneği

Aşağıda, İdare Mahkemesinde görülen bir davada Danıştay kararına karşı davalı idarenin yaptığı karar düzeltme başvurusuna yönelik hazırlanmış bir cevap dilekçesi yer almaktadır. Dilekçe, avukat diliyle kaleme alınmıştır ve somut olaylara uyarlanmak suretiyle meslektaşlarca kullanılabilir niteliktedir.

DANIŞTAY 15. DAİRESİ SAYIN BAŞKANLIĞINA
Gönderilmek üzere
AYDIN 3. İDARE MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞINA

Dosya No: Aydın 3. İdare Mahkemesi 2014/165 E. 2014/1983 K.
Dosya No: Danıştay 15. Dairesi 2015/2198 E. 2018/6983 K.

CEVAP VEREN DAVACI : Mehmet SALLANDIRICI

VEKİLİ : Av. Ramazan Sertan SAFSÖZ

KARAR DÜZELTME İSTEYEN DAVALI : Aydın Belediye Başkanlığı

KONUSU : Davalı yanın 18.07.2018 tarihli karar düzeltme dilekçesine karşı cevaplarımızın sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR :

1- Davalı belediye, 18.07.2018 tarihli karar düzeltme dilekçesinde, Yüksek Mahkemenizin davaya konu encümen kararında hukuka uyarlık olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına dair vermiş olduğu kararın haksız olduğunu belirterek karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Ancak, Yüksek Mahkemenin bozma kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, karar düzeltme talebinin reddi gerekmektedir. Şöyle ki:

2- Aydın Belediye Encümeninin 01.10.2013 tarihli ve 2013/2294 sayılı kararının alındığı toplantıda SAMİ GELMEKEL’in hem başkan hem de üye sıfatıyla iki oy kullandığı açıktır. Karar düzeltme başvurusunda Belediye, Belediye Kanununun 33. maddesinin bu yetkiyi verdiğini iddia etmektedir. Ancak;

Belediye Kanunu Madde 33: Belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında; a) İl belediyelerinde ve nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından seçeceği 3 üye, mali hizmetler birim amiri ve belediye başkanının seçtiği 2 birim amiri olmak üzere toplam 7 kişiden oluşur. b) Diğer belediyelerde ise toplam 5 kişiden oluşur.

Bu maddede başkanın katılamadığı hallerde başkan yardımcısının toplantıya başkanlık edeceği belirtilmiştir. Ancak hiç bir şekilde aynı kişinin hem başkan hem de üye sıfatıyla iki ayrı oy hakkı bulunmamaktadır. Bu uygulama hem usule hem de esasa açıkça aykırıdır. 3- Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya aykırı olan karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesini saygılarımızla arz ederiz. 08.08.2018

İlginizi Çekebilir:  Sınır Dışı ve Deport Kararlarına Karşı İtiraz Davaları - İzmir Avukat

Davacı Vekili Av. Ramazan Sertan SAFSÖZ

(*e-imzalıdır.)

Karar Düzeltme Yolunun Etkisi ve Davanın Seyri

Karar düzeltme başvurularında ciddi usul hataları ya da açık hukuka aykırılıkların varlığı aranır. Danıştay’ın karar düzeltme taleplerine yaklaşımı genellikle sınırlı olsa da, önemli usul ihlalleri ve yanlış uygulamalar var ise karar değişebilmektedir. Bu nedenle cevap dilekçelerinin ciddiyetle hazırlanması gereklidir.

Anayasal Bağlamda Değerlendirme

1982 Anayasası’nın 138. maddesine göre, yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu kararlara karşı direnç gösterilemez, uygulanmaları geciktirilemez. Aynı şekilde idari yargıdaki kararların uygulanması da bu anayasal çerçevede bağlayıcıdır. Bu yükümlülük, kamu görevlilerinin şahsi sorumluluğunu dahi doğurabilir.

Sonuç

Karar düzeltme talepleri her ne kadar son derece sınırlı ve istisnai bir denetim yolu olsa da, etkili hazırlanmış cevap dilekçeleriyle karşı tarafın hukuka aykırı taleplerinin reddi sağlanabilir. Yukarıda sunulan örnek, bu açıdan gerek usul kurallarının gerekse Anayasal yükümlülüklerin savunmada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.
Whatsapp
Safsöz Hukuk Bürosu
Safsöz Hukuk Bürosu
Merhaba!
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
1