Eşlerden Bir Tanesinin Boşanmak İstememe Durumu

Boşanma davaları temelde iki farklı türe ayrılmaktadır. Mahkemeler anlaşmalı ve çekişmeli olmak üzere iki farklı türdeki boşanma davalarına bakarlar.

Anlaşmalı boşanma davalarında çiftler tüm konularda anlaşmış bir şekilde mahkemelere başvuruda bulunurlar. Anlaşmalı boşanma davalarında herhangi bir sorun olmadığı ve taraflar biran önce bu durumun bitmesini istediği için kısa sürede sonuç alınır ve boşanma gerçekleşir.

Çekişmeli boşanma davalarında ise durum biraz daha farklıdır. Eşlerden ikisi de boşanmak istemesine rağmen çeşitli neticelerde kesin karar alınamaz. Tazminat, velayet ya da mal paylaşımı konusunda anlaşmazlık varsa bu durum çekişmeli boşanma davasıdır ve neticelere mahkemeler karar verir.

Tüm bunlara ek olarak eşlerden bir tanesi boşanmayı isterken diğerinin istemediği boşanma davaları söz konusudur. Birçok insan bu tarz bir boşanma davası söz konusu olduğunda sürecin nasıl ilerlediği konusunda bilgi sahibi değildir.

Anlaşmalı Boşanmada Eşlerden Birinin Duruşmaya Katılmama Durumu

Eşlerden bir tanesinin boşanmak istememesi durumu anlaşmalı boşanma davalarında söz konusu olabilir. İlk olarak eşler birbirlerine boşanmak istediklerini belirtirler. Sonrasında da boşanma şartları konusunda anlaşmaya varırlar. Bunun sonrasında avukatlar aracılığıyla anlaşmalı boşanma davasıaçılır.

Boşanma davasının sonuca ulaştırılması için her iki tarafın da duruşmaya katılması ve sonrasında hazırlana protokole imza atması gerekmektedir. Eğer eşlerden bir tanesi duruşmaya katılmazsa, ancak şartları kabul ettiğini beyan ediyorsa mahkeme yeni bir tarihe ertelenir. Ancak eşlerden bir tanesi daha öncesinde anlaşma sağlanmasına rağmen artık bu şartlar altında boşanmak istemiyorsa bu durumda mahkeme davayı çekişmeli boşanma davasına çevirecektir. Dava artık bu statüde ilerler.

Eşlerden Bir Tanesinin Boşanmak İstememe Durumu

Çekişmeli Boşanma Davasında Eşlerden Bir Tanesinin Duruşmaya Katılmaması

Çekişmeli boşanma davalarında eşlerin her ikisi de boşanmayı istiyor ancak nafaka, tazminat ya da velayet gibi konularda hemfikir olamıyorlarsa kararı mahkemeler verecektir. Açılan çekişmeli boşanma davasısonucunda mahkeme tüm şartları belirler ve sonrasında boşanma davasını sonuca kavuşturur.

Çekişmeli boşanma davalarında davacı ve davalı olarak iki taraf yer alır. Davayı açan eş davacı konumundadır. Diğer eş ise davalı konumunda olur. Davayı açan tarafın davayı takip etmemesi ya da duruşmaya gelmemesi durumunda dava direkt olarak düşürülür. Çünkü kendi açtığı davayı takip etmemesi ve özen göstermemesi mahkemeler için bu davanın değersizliğini gösterir ve dava düşer.

Çekişmeli boşanma davasında eğer davalı olan eş şartları kabul etmeyip davaya katılmıyorsa dava mahkeme tarafından devam edecektir. Davalı olan eşin duruşmaya katılmaması durumunda savunma yapması mümkün olmaz. Davayı açan taraf taleplerini mahkemeye iletir ve mahkeme gerekli kararları vererek sonucu tebligat ile davalı tarafa aktarır.

Davalı olan eş duruşmaya gelmiyorsa tebligat ile kendisine durumlar aktarılır. Ancak bir adrese sahip değilse bu durum sürecin uzaması anlamına gelecektir. Çünkü tebligatlar gönderilemez ve süreç devam edemez. Ancak eşlerin adresi belliyse ve sadece duruşmayı takip edip duruşmaya katılmıyorsa bu durumda boşanma davasıuzamaz ve karar kısa sürede verilebilir.

Boşanmak İstemeyen Eşin Dava Dilekçesine Cevap Vermeme Durumu

Eşlerden bir tanesi boşanma davasıaçmak isterse iddia ve taleplerinin yazılı olduğu bir dilekçe ile bu davaları açabilir. Bu dilekçe direkt olarak davalı olan tarafa gönderilir ve 2 hafta içerisinde bu dilekçeye cevap yazması istenir.

Eşlerden bir tanesi belirlenen süre içerisinde cevap veremeyip geç kalmışsa ya da hiçbir türlü dilekçeye cevap vermemişse bu durumda duruşmadaki tanık ve delil gösterme haklarını kaybeder. Dilekçenin gelmemesi durumunda mahkeme devam edecektir. Mahkeme yalnızca davayı açan tarafın delil ve tanıklarını inceleyerek karar verir.