Boşanan Kadının Hakları Nelerdir?

Boşanmak, yolunda gitmeyen evlilik için atılan son adımdır. Eşler anlaşmalı ya da çekişmeli olarak boşanabilirler. Medeni Kanun hükümlerince biten evliliklerde, aynı kanunun maddeleri boşanan kadınların bazı haklarını koruma altına almıştır. Genellikle boşanmayı düşünen ya da bu aşamada olan kadınlar, boşanan kadının hakları nelerdir? Sorusunu gündeme getirmekteler. İşte yanıtı.

Boşanma Davalarında Ortaya Çıkan Haklar

Hiç kimse boşanmak için bir evlilik yapmaz. Ancak zamanla yolunda gitmeyen bazı durumlar, çiftleri yollarını ayırmaya mecbur bırakabilir. Tabi bu da bazı anlaşmazlıkları doğurabilir. Bu anlaşmazlıkların başında mal ve çocuk paylaşımı gelmektedir. Medeni Kanun hükümleri, boşanma aşamasındaki kadınların haklarını güvence altına almıştır. Bu kanun kapsamında boşanan kadınların bazı hakları şöyledir;

  • Mal paylaşımı,
  • Maddi tazminat,
  • Manevi tazminat,
  • Nafaka,
  • Velayet hakkı,

Ayrıca kadınların yoksulluk ve iştirak nafakası olmak üzere, boşanma sonrasında 2 tür nafaka talebinde bulunabilir. Yoksulluk nafakası, kadının boşanma sonrasında yoksulluk yaşaması muhtemel durumlarda talep edilmektedir. İştirak nafakası ise kadının çocuklarının bakımı için eski eşinden talep edeceği nafaka tutarıdır.

Mal Paylaşımı Hakkı

Medeni Kanunun 202 ile 281. Maddeleri arasında, boşanma davalarından doğan mal paylaşımları ele alınmıştır. Dolayısıyla kadınların mal rejiminde de hakları mevcuttur. Evlilik sürecinde elde edilen mallar, boşanma sonrası eşit olarak paylaştırılır. Malın kimin üzerine olduğu ya da kimin parası ile alındığının bir önemi bulunmamaktadır.

Ancak önceden var olan ya da miras yolu ile kalan mallar kişinin kendi, kişisel malı olarak kabul edileceğinden, paylaştırılmaz. Yani evlilik öncesi, eski eşinin arabası var ise, boşanma sonrası kadın bu araba üzerinde hak talep edemez.

Velayet Hakkı

Velayet konusu boşanma aşamasında ve sonrasında, eşleri çokça birbirine düşüren durumlardandır. Velayet, çocukların anne ya da baba gözetiminde yetiştirilmesi durumudur. Bazı durumlarda velayetler büyükanne, büyükbaba, hala ya da teyze gibi birinci derece bir yakına da verilebilir. Aslında velayetin kime verileceğine hakim karar verir. Ancak bu aşamada çocuk uzman bir pedagog ile görüştürülür ve hangi ebeveyni ile daha mutlu olacağına karar verilir. Bu aşamada herhangi bir geliri olmasa dahi kadının da çocuğunun velayetini alma hakkı saklıdır. Annenin bir gelirinin olmaması durumunda, yoksulluk ve tazminat ya da iştirak davaları ile nafaka talep edilebilir.

Nafaka Hakkı

Kadınların, boşanma sonrası eşlerinden nafaka talep etme hakkı bulunuyor. Kadın çalışıyor olsa da nafaka almaya devam edebilir. Ancak şu durumlarda nafaka kesilir,

  • Eşlerden biri ölür ise,
  • Kadının maddi durumu iyileşir ve artık yoksul durumunda değil ise,
  • Kadın evlenir ise,
  • Kadın resmi olarak evlenmese dahi, evliymiş gibi yaşıyor ise,

Aksi durumda, yani erkeğin maddi durumunda artış meydana gelmesi durumunda, kadın yine dava açmak sureti ile nafakasının artırılmasını talep edebilir.

Maddi ve Manevi Tazminat Hakkı

Medeni Kanunun 174. Maddesi tam olarak bu konu ile ilgilidir ve şöyle der;

Mevcut ya da beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz ya da daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan tazminat talep edebilir. Buradan da anlaşılacağı üzere, kendisinden tazminat talep edilen kişi, boşanmaya sebep bir olayda kusurlu olmalıdır. Yani erkek karısını aldatır ise, kadının maddi ve manevi anlamda tazminat hakkı doğar. Ancak bu tazminatın bedeli, karşı tarafın ödeyeceği miktarlarda olmalıdır. Manevi tazminat kadınları daha çok ilgilendirmektedir. Çünkü evliliğin bitmesi sonucunda kadının uğrayacağı elem üzüntü ve toplumsal baskı, manevi tazminatın talebi için yeterli sebeplerdir.