Mansuroğlu Mah. 288/6 Sk. No: 12/2, Bayraklı / İzmir

TCK m. 156 Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu

15.07.2025
13
TCK m. 156 Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu

Bedelsiz senedi kullanma suçu, Türk Ceza Kanununun 156. maddesinde, mal varlığına yönelik suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile, bedelsiz bir senedin resmi makamlara ibraz edilerek icraya koyulması gibi durumlar cezalandırılmak istenmiştir. Önemli olan failin senedin karşılıksız olduğunu bilerek veya bilebilecek durumda olarak hareket etmesidir.

1. Kanuni Tanım: TCK m. 156

Bedelsiz olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği bir senedi, resmi bir mercie ibraz eden kişi, şikayet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

2. Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Unsurları

  • Fail: Senedi resmi makama ibraz eden herkes olabilir.
  • Mağdur: Senedin bedelini ödemesi beklenen kişi veya kuruluş.
  • Maddi Unsur: Bedelsiz senedin resmi mercie sunulması.
  • Manevi Unsur: Kast aranır. Taksirle işlenemez.

3. Bedelsiz Senet Nedir?

Bedelsiz senet, arkasında herhangi bir mal veya hizmet karşılığı bulunmayan, alacaklı tarafından kötü niyetle düzenlenmiş veya icraya koyulmuş senetlerdir. Genellikle teminat senedi olarak verilen evrakların kötüye kullanımı bu kapsamda değerlendirilir.

4. Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Cezası

Fiil Cezası
Bedelsiz olduğunu bilerek veya bilmesi gerekirken senedi resmi mercie ibraz etme Şikayet üzerine, 1 yıla kadar hapis cezası

5. Görevli Mahkeme

Bu suç nedeniyle açılan davalarda görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesi’dir. Çünkü 5235 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre, özel bir düzenleme olmadıkça hapis cezası 10 yılı aşmayan suçlara Asliye Ceza Mahkemesi bakar.

6. Nitelikli Haller

TCK m. 156’da özel bir nitelikli hal düzenlemesi bulunmamakla birlikte, suçun işleniş biçimi bazı durumlarda nitelikli dolandırıcılık veya güveni kötüye kullanma kapsamında da değerlendirilebilmektedir.

7. Bedelsiz senedi kullanma suçu hakkında Yargıtay ve İstinaf Kararları

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2017/1898 E., 2019/3566 K.

Sanık, teminat amacıyla verilen senedi bedelsiz olduğunu bilmesine rağmen icra takibine koymuştur. Mahkeme, suçun unsurlarının oluştuğuna kanaat getirerek sanığı mahkum etmiştir. Yargıtay, icra takibinin doğrudan resmi mercie ibraz anlamına geldiğini ve kast unsurunun mevcut olduğunu belirterek kararı onamıştır.

Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2015/9021 E., 2016/5113 K.

Sanığın, borçlunun borcunu ödediği halde senedi icra takibine koyması bedelsiz senedi kullanma suçu olarak değerlendirilmiştir. Yargıtay, failin bu hareketinin “doğrudan zarar kastı” taşıdığına dikkat çekmiştir. Bu tipik karar İlk Derece Mahkemelerince istikrarlı olarak gözetilmektedir.

Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2014/8313 E., 2015/9732 K.

Teminat senedi üzerine “sadece teminattır” ibaresi yazılmasına rağmen senet tahsil amaçlı icraya verilmiştir. Mahkeme, failin kastının oluştuğuna hükmetmiştir. Yargıtay da kararı onamak suretiyle bu değerlendirmeyi onaylamıştır.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2012/2155 E., 2012/11544 K.

Senet, sanık ile mağdur arasında yapılmış geçmiş borcun tahsili amacıyla düzenlenmiştir. Ancak ödeme yapıldığı halde senet icraya verilmiştir. Yargıtay, mağdurun zararının açık olduğunu, bu nedenle suçun oluştuğunu belirtmiştir.

İzmir BAM 8. Ceza Dairesi, 2022/3112 E., 2023/1458 K.

Sanığın, icra takip dosyasına sunduğu senedin daha önce iade edilmesi gerektiği yönünde yazılı anlaşma olduğu tespit edilmiştir. Mahkeme beraat kararı vermiş ancak istinaf mahkemesi bu belgeler karşısında mahkumiyet gerektiğini belirtmiştir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2017/16123 E., 2018/6559 K.

Sanığın, borç ilişkisi bulunmayan bir şahsın bedelsiz olarak verdiği senedi icra takibine koyması nedeniyle, TCK m.156 kapsamında cezalandırılmasına karar verilmiştir. Mahkeme, senedin veriliş amacıyla kullanım şeklinin örtüşmediğine ve alacak ilişkisi bulunmadığına dikkat çekmiştir.

Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2014/1345 E., 2015/1953 K.

Kararda, sanığın alacağını teminat altına almak üzere aldığı teminat senedini, borç ilişkisi sona ermesine rağmen icra takibi başlattığı tespit edilmiştir. Mahkeme bu durumu güveni kötüye kullanma ve TCK 156 kapsamında bedelsiz senet kullanma suçu olarak değerlendirmiştir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2020/4877 E., 2021/3462 K.

Sanığın, hatır senedi olarak verilen ve karşılığında herhangi bir alacak bulunmayan kambiyo senedini icra takibine koyması eylemi nedeniyle mahkumiyet kararı onanmıştır. Özellikle senedin karşılıksız olduğuna ilişkin tanık anlatımları kararda etkili olmuştur.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2019/9247 E., 2020/6629 K.

Sanık, senedin lehtar hanesinin açık bırakıldığı bir kambiyo senedini sonradan doldurarak kendisine ciro ettirmiştir. Yargıtay, senet üzerinde tahrifat ve hukuka aykırı kullanım tespiti yaparak TCK 156’nın uygulama alanı bulduğuna hükmetmiştir.

Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2013/8724 E., 2014/11363 K.

Sanığın muvafakat dışı olarak aldığı senedi icraya koyması üzerine, Yargıtay, söz konusu fiilin güveni kötüye kullanma niteliği taşıdığına, dolayısıyla TCK 156 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Mahkeme ayrıca icra takibinin samimi ve hukuka uygun bir alacağa dayanmadığını vurgulamıştır.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2021/11219 E., 2022/7102 K.

Kararda, sanığın borçlunun rızası hilafına senedi icraya koyarak borç tahsil etmeye çalıştığı anlaşılmış; senedin rıza ile verilmediği ve yalnızca bir teminat belgesi niteliğinde olduğu sabit görülmüştür. Mahkeme TCK m. 156 kapsamında suçun oluştuğunu kabul etmiştir.

Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu

Tck M. 156 Uyarınca Bedelsiz Senedi Kullanma Suçu

8. Bedelsiz Senedi Kullanma Suçunun Diğer Mali Suçlarla Karşılaştırılması

Dolandırıcılıkla Karşılaştırma

Dolandırıcılık suçu (TCK m. 157), aldatıcı eylemlerle bir kişiyi zarara uğratmayı içerir. Bedelsiz senedi kullanma suçunda ise esas olarak mevcut bir evrak kötüye kullanılır. Dolandırıcılıkta mağdur rızası ile zarara uğratılırken, TCK m. 156’da aldatma fiili yer almaksızın icra organı araç olarak kullanılır.

Hırsızlıkla Karşılaştırma

Hırsızlık (TCK m. 141 vd.), zilyedin rızası dışında taşınır malın alınmasıdır. Bedelsiz senedi kullanma suçunda ise maddi bir mala değil, bir borç ilişkisine dayalı belgeye müdahale söz konusudur. Fail genellikle senedin zaten elinde bulunduğu bir durumda suçu işler.

Hileli İflasla Karşılaştırma

Hileli iflas (TCK m. 161), alacaklıları zarara uğratmak amacıyla mal kaçırma gibi eylemler içerir. Bedelsiz senedi kullanma ise çoğu zaman alacaklının haksız avantaj sağlamaya çalıştığı durumlarda gündeme gelir. Hileli iflas daha geniş kapsamlıdır ve iflas prosedürü gerektirir.

9. Ceza Avukatlarına Öneriler

Ceza avukatlarının bedelsiz senedi kullanma davalarında dikkat etmeleri gereken birçok önemli nokta bulunmaktadır. Öncelikle, senedin verilme amacı titizlikle incelenmeli; teminat senedi mi, tahsil senedi mi olduğu belirlenmelidir. Bu ayrım, suçun oluşup oluşmadığı açısından kritik öneme sahiptir.

Sanığın kastı belirlenirken, senedin ciro yasağı içerip içermediği, taraflar arasında yazılı anlaşma olup olmadığı gibi deliller analiz edilmelidir. Özellikle “teminattır” ibaresi bulunan senetlerin icraya konulması halinde bu ibarenin dikkate alınıp alınmadığı mutlaka sorgulanmalıdır.

Avukatlar, genellikle icra takibi öncesinde senedin protesto edilip edilmediği, senet üzerindeki teslim tarihi, ciro bilgileri gibi detayları da gözden geçirmelidir. Ayrıca, karşı tarafla yapılan e-posta, SMS gibi dijital yazışmalar da kastın varlığını kanıtlayabilir nitelikte olabilmektedir.

Mağdur vekilliği üstlenildiğinde, mağdurun zarara uğradığını ispatlayan belgelerin (örneğin ödeme dekontları, sözleşmeler) dosyaya sunulması önem arz eder. Şikayet süresi olan 6 ay içinde suç duyurusunun yapılması gerektiği de unutulmamalıdır.

Son olarak, failin yargılama sürecinde ödemeyi gerçekleştirmesi halinde etkin pişmanlık hükümleri gündeme gelebileceğinden, sanık lehine değerlendirme yapılabilir. Ancak bu durum suçun oluşmadığı anlamına gelmeyecektir; sadece cezada indirim sebebidir.

Bedelsiz senedi kullanma suçu, ticari hayatın güvenilirliğini korumaya yönelik önemli bir düzenlemedir. Özellikle teminat senetlerinin kötüye kullanılması, bu suçun uygulamadaki en yaygın örneklerindendir. Avukatların bu tür dosyalarda teknik bilgiye hâkim olması, müvekkilin menfaatinin korunması açısından hayati önem taşır.


Bu makale yalnızca bilgilendirme amacı taşımakta olup, somut davalar için bir ceza avukatından profesyonel destek alınmalıdır.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.
Whatsapp
Safsöz Hukuk Bürosu
Safsöz Hukuk Bürosu
Merhaba!
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
1