Mansuroğlu Mah. 288/6 Sk. No: 12/2, Bayraklı / İzmir

Miras Paylaşımı Nedir? Nasıl Yapılır?

20.07.2024
48
Miras Paylaşımı Nedir? Nasıl Yapılır?

Ölen kişinin sağlığında sahip olduğu malvarlığı, ölümünün ardından belirli yasal kurallara göre mirasçılara intikal eder. Bu malvarlığına taşınmazlar, taşınırlar, banka hesapları, alacaklar ve hatta borçlar da dahildir. Mirasçılar arasında yapılacak paylaştırma işlemleri, miras hukuku kuralları kapsamında yürütülür ve bu işleme miras paylaşımı adı verilir.

Tereke Nedir?

Miras hukuku içerisinde sıklıkla karşılaşılan tereke kavramı, ölen kişinin tüm malvarlığını ve borçlarını kapsayan bir hukukî terimdir. Tereke yalnızca taşınır veya taşınmaz mallardan ibaret değildir; aynı zamanda ölen kişinin borçları, alacakları, üçüncü kişilerdeki hakları da bu kapsamın içindedir. Miras paylaşımı esnasında bu tereke, hak sahiplerine belirlenen yasal oranlar doğrultusunda dağıtılır. Paylaşım sadece alacakları değil, borçları da kapsadığından, mirasçıların terekeyi reddetme hakları da mevcuttur. Bu nedenle, terekenin içeriği paylaşım öncesi ayrıntılı şekilde tespit edilmelidir.

Kimler Yasal Mirasçı Olarak Kabul Edilir?

Türk hukukunda mirasçılar iki ana gruba ayrılır: yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar. Bu ayrım, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda net biçimde düzenlenmiştir.

Yasal mirasçılar, kan hısımlığı ilişkisiyle veya evlilik bağıyla belirlenen kişilerdir. Kanuna göre; kan hısımları, sağ kalan eş, evlatlıklar ve evlatlıkların altsoyu yasal mirasçılar arasında yer alır. Özellikle altsoy mirasçılığı esas alındığında, çocuklar ve torunlar önceliklidir. Anne, baba ve onların altsoyu da belirli durumlarda yasal mirasçılar arasına girer.

Atanmış mirasçılar ise, miras bırakan kişinin sağlığında yaptığı bir vasiyetname veya miras sözleşmesiyle belirlenen kişilerdir. Miras bırakan, malvarlığının tamamını veya belirli bir kısmını istediği kişilere bırakabilir. Bu durumda ilgili kişi, vasiyetnameye dayalı olarak atanmış mirasçı sıfatı kazanır.

Miras Paylaşımında Yer Alan Mirasçı Türleri

Kan Hısımları

Kan hısımlığı, miras hukukunda birincil dereceden mirasçılık hakkı doğurur. Ölen kişinin çocukları bu hakkı doğrudan kazanır. Eğer çocuklar ölmüşse, onların yerini torunları alır. Bu şekilde miras altsoya iner. Anne ve baba da mirasçı olabilir; onların yokluğunda kardeşler ve kardeş çocukları mirasçılık hakkı kazanır. Evlilik dışında doğan ve soybağı kurulmuş çocuklar da kan hısmı kabul edilir ve mirasçılık haklarından yararlanır.

Sağ Kalan Eş

Sağ kalan eş, her durumda mirasçılar arasında yer alır. Ancak miras payı, ölen kişiyle birlikte kimlerle mirasçı olduğuna göre değişkenlik gösterir:

  • Eş, ölenin çocuklarıyla birlikte mirasçıdır: payı 1/4
  • Eş, ölenin anne ve babasıyla birlikte mirasçıdır: payı 1/2
  • Eş, büyükanne ve büyükbaba gibi daha uzak hısımlarla birlikte mirasçıdır: payı 3/4

Sağ kalan eşin payı yasal olarak korunur ve değiştirilemez. Eş, aynı zamanda aile konutu ve ev eşyası üzerinde de TMK m. 240 uyarınca öncelikli haklara sahiptir.

Evlatlık

Evlat edinilen çocuklar da yasal mirasçıdır. Evlatlık, öz çocuklarla eşit haklara sahiptir ve hiçbir ayrım yapılmaz. Aynı zamanda evlatlığın çocukları da altsoy kapsamında değerlendirilir. Ancak evlat edinen kişi, evlatlığın biyolojik ailesine mirasçı olamaz.

Devletin Mirasçı Olması

Eğer ölen kişinin ne yasal ne de atanmış mirasçısı varsa, miras devlete kalır. Bu durumda tereke, Hazine tarafından temsil edilir. Aynı zamanda ölenin borçları da devlete geçer. Bu düzenleme TMK m. 501’de açıklanmıştır. Yani, hiçbir mirasçı bulunmaması halinde, miras devlete geçer ancak borçları da üstlenmiş olur.

Miras Paylaşımı Nedir, Nasıl Yapılır?

Miras paylaşımı, terekenin yasal mirasçılar arasında belirli oranlarda bölüştürülmesi anlamına gelir. Bu paylaşım, ya mahkeme kararıyla ya da taraflar arasında yapılan anlaşmalarla gerçekleşebilir.

Paylaşım esnasında ilk olarak sağ kalan eşin yasal payı ayrılır. Daha sonra kalan kısım çocuklar arasında eşit şekilde dağıtılır. Örnek olarak: Ölen kişinin sağ eşi ve iki çocuğu varsa, mirasın 1/4’ü eşe, kalan 3/4’ü çocuklara (her birine 3/8) paylaştırılır. Bu oranlar Medeni Kanun’un 495 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

Mirasçı Belgesi (Veraset İlamı) Nedir?

Bir kişinin ölümünden sonra, mirasçılar miras işlemlerini başlatabilmek için mirasçılık belgesi almak zorundadır. Bu belge, halk arasında veraset ilamı olarak da bilinir. Noterler veya Sulh Hukuk Mahkemeleri bu belgeyi düzenleyebilir. Ancak eğer mirasçılar arasında yabancı uyruklu kişiler varsa, belge sadece mahkeme tarafından verilebilir.

Mirasçılık belgesi, mirasçının yasal sıfatını ve miras payını gösterir. Bankalar, tapu müdürlükleri ve resmi kurumlar bu belgeyi görmeden işlem yapmaz.

Miras Taksim Sözleşmesi Nedir?

Mirasçılar, kendi aralarında anlaşarak terekeyi paylaşmak isterse, bu paylaşımı resmileştirmek için miras taksim sözleşmesi düzenleyebilirler. Bu sözleşme noter huzurunda yapılabileceği gibi, yazılı ve imzalı şekilde de düzenlenebilir. Ancak tapu gibi taşınmazlar söz konusuysa, noterde yapılması zorunludur.

Sözleşmede her mirasçının hangi malı alacağı belirtilir. Ayrıca bir mirasçının diğerlerinden feragat ettiği haklar da bu belgeyle kayıt altına alınır. Böylece ileride doğabilecek ihtilafların önüne geçilir.

Miras paylaşımı, sadece hukuki bilgi değil, doğru planlama ve özen gerektirir. Hatalı yapılan bir işlem, hak kaybına ya da uzun süreli dava süreçlerine yol açabilir. Bu nedenle süreç boyunca mutlaka bir miras hukuku avukatından profesyonel destek alınmalıdır.

ETİKETLER:
Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.
Whatsapp
Safsöz Hukuk Bürosu
Safsöz Hukuk Bürosu
Merhaba!
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
1