Mansuroğlu Mah. 288/6 Sk. No: 12/2, Bayraklı / İzmir

Dolandırıcılık Suçu ile Hırsızlık Suçu Arasındaki Farklar

06.06.2025
16
Dolandırıcılık Suçu ile Hırsızlık Suçu Arasındaki Farklar

Dolandırıcılık suçu ve hırsızlık suçu, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ve sıklıkla uygulamada karıştırılan iki önemli suç tipidir. İlk bakışta her ikisi de mağdurun malvarlığında azalmaya neden olur. Ancak dikkatle incelendiğinde bu suçların birbirinden ciddi farklarla ayrıldığını görmek mümkündür. Bu yazıya yer verme sebebimiz, yargılamalarda çok sık karıştırmaları ve cezayi müeyyide farklılıkları nedeniyle sanıkların aleyhine sonuçlar doğurabilmeleridir. Özellikle ceza yargılamasında suç vasfının doğru belirlenmesi, adil kararların verilmesi açısından hayati önem taşımaktadır.

Bu yazımızda, dolandırıcılık suçu ile hırsızlık suçu arasındaki farkları net bir şekilde ortaya koyacağız. Ayrıca Yargıtay içtihatları ile destekleyecek ve ceza avukatlarına yönelik uygulama tavsiyelerine yer vereceğiz. Böylece konuya ilişkin tüm detayları somutlaştırarak anlaşılabilir hale getirmiş olacağız.

Yazının daha anlaşılır hale gelebilmesi için dolandırıcılık suçunu genel hatlarıyla ele aldığımız yazımızı ve hırsızlık suçu ile ilgili anlatımlarımızı okuyabilirsiniz.

Dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerini oluşturan aşağıdaki yazılar da sizlere faydalı olacaktır:

TCK 158/1-f Bankacılık ve Bilişim Sistemleriyle Dolandırıcılık

TCK 158/1-e Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Dolandırıcılık

Bu değerlendirmeler ışığında konumuza dönelim.

1. Hırsızlık Suçu (TCK m.141-147)

Öncelikle hırsızlık suçu kavramsal olarak ele alınmalıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinde hırsızlık, “Zilyedinin rızası olmadan, başkasına ait bir taşınır malı almak suretiyle o mal üzerinde kendisi veya başkası yararına zilyetlik kurma” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, suçun oluşabilmesi için malın mağdurdan rızasız şekilde alınması gerekmektedir.

“Zilyedinin rızası olmadan, başkasına ait bir taşınır malı almak suretiyle o mal üzerinde kendisi veya başkası yararına zilyetlik kuran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” (TCK m.141)

Genel itibarıyla fail, mağdurun bilgisi dışında hareket eder. Bu durum hırsızlık suçunun en temel özelliğidir. Çünkü mağdurun iradesine herhangi bir müdahale söz konusu değildir.

Hırsızlık Suçunun Unsurları

  • Malın taşınır nitelikte olması,
  • Zilyetliğin mağdurdan izinsiz alınması,
  • Failin mal üzerinde zilyetlik kurması,
  • Doğrudan mala yönelik kast.

Ayrıca hırsızlık suçu bazı durumlarda daha ağır cezalarla karşılık bulabilir. Örneğin konutta işlenmesi veya gece vakti gerçekleşmesi gibi haller, suçu nitelikli hale getirir.

2. Dolandırıcılık Suçu (TCK m.157-158)

Dolandırıcılık suçu ise çok daha farklı bir yapıya sahiptir. Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinde, bir kimsenin aldatıcı davranışlarla mağduru kandırması ve bu yolla malvarlığında azalma yaratması halinde suçun oluştuğu belirtilmiştir. Bu bağlamda fail, mağdurun iradesine yönelerek hileyle onu kandırır ve malı bizzat teslim alır.

“Bir kimseyi, aldatıcı davranışlarla hileye başvurarak kandıran ve bu sayede mağduru veya başkasını zarara uğratarak kendisine veya başkasına haksız kazanç sağlayan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” (TCK m.157)

Özellikle dolandırıcılıkta mağdur, malı failin talebi doğrultusunda kendi rızasıyla teslim eder. Ancak bu rıza, hile sonucu oluşmuştur. Dolayısıyla mağdurun iradesi fiilen etkilenmiştir.

Dolandırıcılık Suçunun Unsurları

  • Hileli bir davranışın varlığı,
  • Mağdurun bu hileyle kandırılması,
  • Malın rızayla teslim edilmesi,
  • Failin veya başkasının haksız menfaat elde etmesi.

Bununla birlikte, dolandırıcılığın nitelikli halleri de bulunmaktadır. Özellikle bilişim sistemleri kullanılarak ya da kamu kurumları araç edilerek işlenen dolandırıcılıklarda ceza daha ağırdır.

Dolandırıcılık ve hırsızlık suçlarının farkları.

3. Aralarındaki Temel Farklar

Her ne kadar iki suç tipi de malvarlığına karşı işlenen suçlar kategorisinde yer alsa da, aralarındaki farklar uygulamada oldukça önemlidir. Bu nedenle aşağıdaki tablo ile bu farkları karşılaştırmalı olarak sunmak faydalı olacaktır.

Fark Kriteri Hırsızlık Dolandırıcılık
Zilyetlik Fail tarafından gizlice alınır Mağdur rızasıyla teslim eder
İrade Mağdurun iradesi etkilenmez Hileyle irade yönlendirilir
Failin Yöntemi Gizlice alma Aldatıcı davranışlarla alma
Mağdurun Rolü Pasif konumda Aktif, kandırılarak teslim eder

4. Yargıtay Kararlarıyla Açıklamalar

Yargıtay kararları, dolandırıcılık suçu ile hırsızlık suçu ayrımını daha net ortaya koymaktadır. Özellikle suçun vasfının tespiti bakımından bu içtihatlar yol gösterici niteliktedir.

  • Yargıtay 15. CD, 2022/1012 E., 2022/4593 K.: Dini duyguların istismarıyla alınan para, dolandırıcılıktır.
  • Yargıtay 6. CD, 2019/2145 E., 2019/7654 K.: Cüzdanın gizlice alınması hırsızlık suçunu oluşturur.
  • Yargıtay 11. CD, 2020/7843 E., 2021/142 K.: Sahte belgeyle kandırılan mağdurdan alınan para dolandırıcılıktır.
  • Yargıtay 13. CD, 2017/6547 E., 2018/1234 K.: Kredi kartı bilgilerinin kullanılması bilişim yoluyla dolandırıcılıktır.
  • Yargıtay 6. CD, 2018/1467 E., 2019/587 K.: İş bulma vaadiyle alınan para dolandırıcılığı oluşturur.

5. Ceza Avukatları İçin Uygulama Tavsiyeleri

Özellikle ceza avukatları, müvekkillerinin lehine sonuç alabilmek için olayın gelişimini detaylı şekilde analiz etmelidir. Çünkü suç tipinin doğru belirlenmesi, ceza miktarını doğrudan etkiler.

Bu bağlamda aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

  • Olayda mağdurun rızası olup olmadığı araştırılmalıdır,
  • İfadelere göre mağdurun iradesi yönlendirilmiş mi değerlendirilmelidir,
  • Teknik deliller (kamera kaydı, yazışmalar) incelenmelidir,
  • Failin kastının yöneldiği unsur (mal mı, mağdur iradesi mi) tespit edilmelidir.

Sonuç olarak, dolandırıcılık suçu ile hırsızlık suçu arasındaki farklar; failin yöntemi, mağdurun iradesi ve malın nasıl el değiştirdiği gibi unsurlar üzerinden belirlenir. Özellikle ceza hukuku uygulamalarında bu ayrım göz ardı edilmemelidir. Aksi takdirde, sanığın aleyhine veya mağdurun zararına sonuçlar doğabilir.

Bu nedenle hukukçuların ve özellikle ceza avukatlarının suç ayrımı konusunda titiz davranmaları büyük önem taşır. Uygulamada doğru nitelendirme yapılması, adaletin sağlanması için temel bir gerekliliktir.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.
Whatsapp
Safsöz Hukuk Bürosu
Safsöz Hukuk Bürosu
Merhaba!
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
1