Boşanma Davasında Tedbir Nedir

Her zaman zorlu bir süreç olarak tanımlanan boşanma davalarında tarafların hak ve yükümlülüklerin yanı sıra alınan tedbirler de söz konusu olmaktadır. Boşanma davasısırasında her iki tarafın da zarar görmemesi amacıyla çeşitli tedbirler alınmaktadır. Tedbirler davanın devam ettiği süreç içerisinde alınır.

Boşanma davasının yargılanma süreci devam ederken alınabilecek olan tedbirler;

  • Aile konutunun eşlerden birisi için özgülenmesi,
  • Mali konularda alınan genel tedbirler,
  • Geçici velayetin verilmesi,
  • Tedbir nafakası,
  • Şiddetin engellenmesine yönelik alınan tedbirler şeklinde sıralanabilmektedir.

Tedbirlerin tamamının alınabilmesi söz konusu olurken yalnızca bir tanesi de alınabilmektedir. Bu dava sürecinde verilen bir karardır.

Aile Konutunun Özgülenmesi

Boşanma davasının başlamasının ardından eşler aynı evde yaşamaya devam edemezler. Evlilikleri süresinde oturdukları evin eşlerden yalnızca bir tanesine tahsil edilmesi gerekmektedir. Eğer boşanma davası sırasında eşlerin ev paylaşımı konusunda bir anlaşmazlık söz konusu ise davada bu konuda başvurular yapılmalıdır.

Mahkeme konutun eşlerden bir tanesi için özgülenmesine karar verir. Bu kararı verirken eşlerin mali durumları göz önünde bulundurulacaktır. Evin kimin üzerine olduğu ya da ev kira ise kira sözleşmesinin kimin için düzenlendiği önemli değildir. Eşlerin menfaatleri korunarak mahkemeler kararlarını vereceklerdir.

Boşanma Davasında Tedbir Nedir?

Mali Konularda Alınan Tedbirler

Boşanma sürecinde tarafların mali güvencelerinin de tedbirler ile korunması gerekmektedir. Boşanma sürecinin tamamlanmasının ardından mal paylaşımı davaları açılmaktadır. Evlilik süresince alınan mallar eşit bir şekilde paylaşılmaktadır. Bu durum değerli malların henüz boşanma aşamasındayken satılmasına sebep olmaktadır.

Genellikle sahip olunan evler ya da araçlar boşanma süreci içerisindeyken satılarak nakit paraya çevrilmeye çalışılır. Böylece boşanma davası sonrasında bu malların paylaşıma girmesi engellenmektedir. Ancak bu durum eşlerden bir tanesinin mağdur olmasına sebep olduğundan mahkeme mali tedbir kapsamında ev ya da diğer değerli malların satışını engeller.

Geçici Velayetin Verilmesi

Boşanma sürecinde evlerin ayrılmasının ardından çocukların eşlerden bir tanesi ile yaşaması gerekmektedir. Mahkemelere geçici velayet için başvurular yapılır ve mahkeme başvuruyu yapan tarafa geçici velayeti verir. Her iki taraf da başvurursa çocuğun menfaatleri doğrultusunda mahkemeler tarafından karar verilecektir.

Geçici velayetin eşlerden biri tarafından alınmasının ardından diğer eşin çocuklarını görmesi engellenemez. Mahkeme ilişki tesis günleri belirlemektedir. Bu günlerde geçici velayeti alamayan eşler çocuklarını görebilir. Geçici velayetin alınması tam velayetin de bu kişiye verileceğini göstermemektedir.

Tedbir Nafakasının Verilmesi

Eşlerin boşanma davası devam ederken ekonomik zorluklar ile karşı karşıya kalınabilir. Eşlerden bir tanesinin bu dönemde geçimini sağlamakta zorlanması sebebiyle tedbir nafakası başvurusu yapma hakkı bulunmaktadır. Bu başvuru onaylanırsa ekonomik durumu iyi olmayan eşe tedbir nafakası ödenmeye başlanır.

Ekonomik durumu iyi olan eş tarafından ödenen tedbir nafakası yargı sürecinin tamamlanması ile son bulmaktadır. Mahkemenin kararına göre boşan sürecinin onaylanmasının ardından herhangi bir nafaka bağlanmamasına karar verilebilir. Mahkemeler düzenli olarak yoksulluk nafakası ya da diğer nafaka çeşitlerinin bağlanmasına da karar verebilecektir.

Şiddetin Engellenmesi İçin alınan Tedbirler

Evlilik dönemlerinde şiddet gören kişilerin şiddet görmeye devam etmemesi için tedbirler alınmaktadır. Geçmişlerinde şiddet ibaresi bulunmasa dahi eşlerden birinin boşanma davası sırasında şiddet görme ihtimali söz konusu ise engelleyici tedbirler alınabilmektedir.

Uzaklaştırma kararı ve eşlerin birbirlerine ulaşımının kesilip engellenmesi alınan tedbirlerdir. Şiddet gösterebilecek olan eş, evine, iş yerine ya da eşinin sıklıkla zaman geçirdiği yerlere gidemez. Herhangi bir iletişim aracıyla eşine ulaşması engellenir. Bu tedbirlerin alınması için fiziksel şiddet şart değildir. Sözlü tacizler ya da tehditler de bu tedbirin alınması için yeterli olur.