Aldatılan Eş Tazminat Alabilir mi?

Maalesef evliliklerin boşanma ile sonuçlanma oranı her geçen gün artış göstermektedir. Boşanma davalarının açılmasında birçok farklı sebep olabilir. Eşlerin sebepsiz bir yere boşanması kanunen mümkün olmamaktadır.

Boşanmalarda aldatma olayları başrolü oynar. Birçok çift bu sadakatsizlik sebebiyle boşanma sürecine girmektedir. Eşlerden herhangi birinin üçüncü bir kişi ile duygusal ya da fiziksel bağlar kurması aldatma olarak nitelendirilir ve boşanma sebepleri arasında yer alır.

Türk Medeni Kanunu eşler arasında kurulan evlilik birliğinin nasıl sürdürülmesi gerektiğini açık bir şekilde dile getirmektedir. Kanunun Evliliğin Genel Hükümleri başlıklı bir bölümü bulunur. Bu bölümün 185. maddesinde eşlerin evlilik birliğinin mutluluğunu beraber sağlamak zorunda olduğu yazar.

İlgili maddeye göre eşler birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve her daim yardımcı olmak zorundadır. Sadık kalma şartı kanunda direkt olarak yer aldığından aldatma durumu kanunun ihlali anlamına gelir. Bu durumda aldatılan eş boşanma tazminatı alma hakkını elde edecektir.

Sadakat Yükümlülüğü Ne Anlama Gelir?

İlgili kanun maddesinde de yer aldığı gibi eşlerin evlilik süresi boyunca birbirlerine sadakat borçları bulunmaktadır. Sadakat borcu ya da diğer bir tabirle sadakat yükümlülüğü eşlerin yalnızca cinsel açıdan birbirlerine sadık kalması anlamına gelmemektedir.

Boşanma davalarında boşanma tazminatı alınması için belirli ihlallerin olması gerekir. Sadakat yükümlülüğünün ihlali de bu sebeple çok büyük önem taşır. Sadakat yükümlülüğü çiftlerin yalnızca cinsel sadakatini kapsamayıp eşlerin duygusal açıdan sadakatini de kapsar.

Eşlerden herhangi birinin evlilik sürecinde üçüncü bir şahıs ile duygusal bir yakınlık yaşaması sadakat yükümlülüğüne aykırı bir durumdur. Duygusal birlikteliklerin boşanma davası sürecinde kanıtlanması evliliklerin bitirilmesi için yeterli bir sebeptir e boşanma davaları kısa sürede sonuçlanır.

Aldatılan Eş Tazminat Alabilir mi?

Evliliklerin Temelinden Sarsılması Sebebiyle Boşanma

Boşanma davaları açılırken tarafların boşanma sebeplerini net bir şekilde dile getirmesi gerekir. Mahkemeler her zaman evlilik birliğinin devamı için çabaladığından çok belirgin sebepler olmadığı sürece eşlerin boşanmasına izin vermez.

Boşanma davasının açılabilmesi için sunulan farklı sebepler vardır. Sadakat yükümlülüğün ihlal edilmesi de sebepler arasında yer alır. Aldatma durumu söz konusu olduğunda evlilikler eşlerden bir tanesi için çekilmez bir hal alacaktır. Aldatılan eş evlilik birliğini devam ettiremez.

Böyle bir durum söz konusu olduğunda aldatılan eş evliliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açacaktır. Evliliğin temelinden sarsılması boşanmak için yeterli bir sebeptir. Ayrıca süreç sonunda maddi ya da manevi boşanma tazminatı alınabilmektedir.

Zina Sebebiyle Boşanma

Eşlerden bir tanesinin üçüncü bir şahıs ile cinsel ilişki yaşması zina olarak isimlendirilmektedir. Eğer zina durumu söz konusu ise boşanma davaları çok daha farklı bir şekilde ilerler. Davayı açan eşin zinayı kanıtlaması durumunda davada diğer etmenlere bakılmaksızın boşanma gerçekleşecektir. Aldatılan eşin bu durumdan ne kadar etkilendiğine bakılmaz.

Aldatan Eşin Sevgilisi Tazminat Ödemek Zorunda mıdır?

Evliliklerin bitmesinde aldatma durumu söz konusu ise sürece üçüncü bir şahıs da katılmış demektir. Üçüncü kişiler de bu evliliğin bitmesinde sorumlu olan kişilerden bir tanesi olarak gösterilebilir. Bu durumda boşanma tazminatı ödenmesine karar verilmesi durumunda bu tazminatın ödenmesinde üçüncü şahısın da sorumlu olup olmadığı merak edilir.

Medeni kanunda yer alan maddelere göre sadakat yükümlülüğü eşlerin her ikisini de kapsar. Ancak üçüncü kişiler bu yükümlülüğün altında olmamaktadır. Dolayısıyla yaşanan bir aldatma sürecinde üçüncü şahıslar herhangi bir yükümlülüğü ihlal etmiş olmazlar. Bu sebeple de maddi ya da manevi tazminatlardan sorumlu olmayacaktır. Tüm sorumlu aldatan eş olur.