VPN Nedir ve Nasıl Çalışır?
VPN (Virtual Private Network – Sanal Özel Ağ), kullanıcının internet trafiğini şifreleyerek güvenli bir tünel üzerinden yönlendiren teknolojidir. VPN sayesinde kullanıcıların IP adresleri gizlenir, veriler şifreli biçimde iletilir ve üçüncü kişilerce izlenmesi zorlaşır. Türkiye’de en yaygın kullanım sebepleri arasında erişim engellerini aşmak, yabancı içeriklere ulaşmak ve kişisel gizliliği korumak yer almaktadır.
Ancak VPN, her ne kadar masum bir gizlilik aracı olarak görülse de, bazı kişiler tarafından özellikle internet dolandırıcılığı gibi eylemlerde suç teşkil eden faaliyetlerde izlerini gizlemek amacıyla da kullanılabilmektedir. Bu nedenle VPN kullanımı, bazı durumlarda dolaylı biçimde cezai sorumluluk tartışmalarına konu olur.
Türk Hukukunda VPN Kullanımı: Yasal mı?
Türkiye’de yalnızca VPN kullanmak doğrudan suç değildir. “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi gereğince, açıkça yasaklanmamış bir eylemden dolayı kimse cezalandırılamaz. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) veya özel kanunlarda VPN’e dair açık bir yasaklama hükmü yer almaz. Bu nedenle, VPN’i yalnızca gizlilik veya güvenli bağlantı amacıyla kullanmak yasal kabul edilir.
Bununla birlikte, VPN kullanılarak işlenen bazı fiiller —örneğin yasaklı sitelere erişmek, yasa dışı bahis oynamak veya telif hakkı ihlalinde bulunmak— ayrı suç teşkil eder. Yani suç, VPN’den değil, VPN kullanılarak gerçekleştirilen fiilden kaynaklanır.
5651 Sayılı Kanun ve VPN Kullanımı
5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”un 6. maddesi, erişim sağlayıcılara mahkeme kararlarıyla getirilen erişim engellerine uymak ve alternatif erişim yollarını önleyici tedbirler almak yükümlülüğü getirir.
Bu madde, VPN kullanımını doğrudan yasaklamasa da, internet servis sağlayıcılarının VPN’leri kısıtlamasına zemin oluşturur. BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu), zaman zaman belirli VPN servislerine erişimi engelleyebilir. Ancak bu, kullanıcıların cezalandırılması anlamına gelmez; yalnızca idari bir önlem niteliğindedir.
VPN Kullanımı Tek Başına Suç Teşkil Eder mi?
Hayır. VPN kullanımı tek başına suç oluşturmaz. Fakat VPN üzerinden yapılan bazı eylemler suç sayılabilir. Örneğin:
- Yasa dışı bahis sitelerine VPN ile giriş yapmak (7258 sayılı Kanun m. 5/1-a),
- Devlet sırrı niteliğindeki verilere erişmek veya yaymak (TCK m. 326 vd.),
- Telif hakkı koruması altındaki içerikleri VPN üzerinden paylaşmak (FSEK m. 71),
- Terör propagandası yapmak veya erişim engelli sosyal medya hesaplarını kullanmak (TCK m. 220, 314 ve 3713 sayılı TMK),
- Kişisel verileri izinsiz elde etmek veya aktarmak (TCK m. 135-136).
Görüldüğü üzere, VPN yalnızca bir araçtır. Suçun oluşumu, VPN’in kullanıldığı eylemin içeriğine göre değerlendirilir. Dolayısıyla, VPN kullanmak değil; VPN aracılığıyla suç işlemek cezai sorumluluk doğurur.
VPN Üzerinden İşlenen Suçlarda Ceza Sorumluluğu
VPN, failin kimliğini gizlemeyi kolaylaştırdığı için, siber suçlarda sıkça tercih edilir. Özellikle yasa dışı bahis, dolandırıcılık, kimlik hırsızlığı, veri sızdırma gibi fiillerde VPN kullanımı tespit edilir. Bu durumda, soruşturma makamları failin kimliğini tespit etmekte güçlük yaşayabilir. Ancak bu, ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
| Suç Türü | İlgili Kanun Maddesi | Ceza Aralığı |
|---|---|---|
| Yasa dışı bahis | 7258 sayılı Kanun m. 5/1-a | 3 aydan 1 yıla kadar hapis ve adli para cezası |
| Kişisel verileri ele geçirme | TCK m. 136 | 2 yıldan 4 yıla kadar hapis |
| İnternet dolandırıcılığı | TCK m. 158/1-f | 4 yıldan 10 yıla kadar hapis |
| Telif hakkı ihlali | FSEK m. 71 | 1 yıldan 5 yıla kadar hapis |
VPN, suçun işlenmesinde bir “kolaylaştırıcı araç” olduğunda, failin kastı varsa ceza sorumluluğu aynen geçerlidir. VPN yalnızca delil tespitini zorlaştırır; suçu ortadan kaldırmaz.
VPN Kullanımında Delil ve İspat Sorunları
VPN bağlantıları, kullanıcının gerçek IP adresini gizlediği için soruşturma süreçlerinde delil toplamak oldukça güçleşir. Ancak Türkiye’de internet servis sağlayıcıları 5651 sayılı Kanun gereği trafik bilgilerini belirli süreyle saklamakla yükümlüdür. Bu kayıtlar, VPN bağlantısının hangi anda yapıldığını gösterebilir.
VPN sunucusu yurtdışında bulunduğunda, adli yardımlaşma (MLA) süreçleri devreye girer. BTK veya savcılıklar, Interpol ya da diğer adli ağlar aracılığıyla bilgi talebinde bulunabilir. Bu süreç uzun ve teknik olarak karmaşık olsa da, suçun tespitini imkânsız hale getirmez.
MLA hakkında ayrıntılı bilgi: https://www.unodc.org/mla/
Kurumsal VPN Kullanımı ve Disiplin Boyutu
Şirketler, çalışanlarının VPN kullanımını genellikle bilgi güvenliği politikalarıyla düzenler. Özellikle finans, savunma, kamu veya sağlık sektörlerinde izinsiz VPN kullanımı disiplin suçu sayılabilir. KVKK (6698 sayılı Kanun) uyarınca, VPN üzerinden yapılan veri aktarımları kişisel veri ihlali doğurabilir.
Bu nedenle işverenler, VPN kullanımına ilişkin açık kurallar belirlemeli; çalışanlar da bu kurallara uygun hareket etmelidir. Aksi halde iş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu m. 25/II kapsamında “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” gerekçesiyle feshedilebilir.
VPN ve Kişisel Verilerin Korunması
VPN’lerin büyük kısmı, kullanıcı verilerini saklamadığını iddia etse de; özellikle ücretsiz VPN hizmetleri çoğu zaman kullanıcı verilerini reklam ağlarına veya üçüncü taraflara aktarır. Bu durum, kişisel verilerin korunması açısından ciddi risk oluşturur.
Kullanıcı, veri aktarımı konusunda bilgilendirilmeden verilerinin işlenmesi halinde VPN sağlayıcısı, KVKK m. 12 uyarınca “veri güvenliğini sağlamama” yükümlülüğünü ihlal eder. Bu durumda idari para cezaları gündeme gelir.
Uluslararası Uygulamalardan Kısa Notlar
VPN, bazı ülkelerde tamamen yasaklanmıştır (örneğin Çin, Rusya, İran). Avrupa Birliği ülkelerinde ve ABD’de ise VPN kullanımı serbesttir, ancak suç işlenmesi halinde VPN sağlayıcısının kayıtları adli mercilerle paylaşılabilir. Türkiye, bu konuda daha dengeli bir yaklaşım sergilemektedir: VPN’e doğrudan yasak getirmemekte, ancak suç işlenmesi halinde delil toplama yönünden düzenleme yapmaktadır.
VPN kullanımı Türkiye’de yasak değildir. Ancak VPN, hukuka aykırı eylemlerin aracı haline getirildiğinde suçun unsurlarından biri olarak değerlendirilebilir. Ceza sorumluluğu VPN kullanmaktan değil, VPN aracılığıyla işlenen fiilden doğar.
VPN kullanırken dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır:
- Yasa dışı içeriklere erişmemek,
- Yasaklı yayınları paylaşmamak,
- Ücretsiz ve güvenilirliği belirsiz VPN servislerinden kaçınmak,
- Kişisel verilerin işlendiği ortamları kontrol etmek.
Sonuç olarak: VPN, kişisel özgürlükleri ve mahremiyeti koruyan güçlü bir araçtır. Ancak hukuka aykırı faaliyetlerde kullanıldığında, kullanıcıyı ciddi cezai sonuçlarla karşı karşıya bırakabilir. Türk hukuku, VPN kullanımını yasaklamaz; ancak VPN üzerinden işlenen her eylemi, kendi içinde değerlendirir.
Hazırlayan: Av. Ramazan Sertan Safsöz