Dolandırıcılık Suçları / Davaları - İzmir Avukat

Türk Ceza Kanununda yer alan özel suç tiplerinde bugün dolandırıcılık suçları ve davaları ile devam ediyoruz. Önceki makalelerimiz gibi bu özel suç tipinde de öncelikle suçun tanımı yapıp ardından nitelikli hallerini ve cezai indirim koşullarını aktarıp son olarak İzmir’de dolandırıcılık davalarına bakan avukatlar ile avukat seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında ipuçları vereceğiz. Konu, 5287 s. TCK m. 157 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Tek tek ele almak gerekirse;

TCK m. 157: Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir.

Görüleceği üzere madde, suçun basit halini düzenlemiştir. Suçun oluşumu için yapılan eylemin birini zarara uğratması, bir başkasına ise fayda sağlaması gerekmektedir. Bu zararın eylemin yöneltildiği kişide ortaya çıkması gerekmediği gibi, yararın da eylemi gerçekleştiren kişi lehine olması gerekmez. Bir başka anlatımla, mevcut eylemin herhangi birini zarara uğratıp herhangi birine yarar sağlaması yeterlidir.

Bununla birlikte, bu eylemin ise “hileli davranış” olarak ele alınması gerekmektedir. Hileli davranış, dolandırıcılık suçunu hırsızlık vb. suçlardan ayırt eden en önemli husustur. Yani eylemin yöneltildiği kişi hileli davranış neticesinde aldatılmalı ve zarar oluşturan eylemin oluşmasına göz yummalıdır. Örnek vermek gerekirse, kişinin rızası dışında cep telefonunu alıp gitmek hırsızlık suçunu oluşturacakken, kendini telefon tamircisi olarak tanıtmak suretiyle telefonunu alıp geri vermemek eyleminde dolandırıcılık suçu oluşacaktır.

Bu noktada, güveni kötüye kullanma suçuyla olan ince ayrıntıdan da söz etmek gerekir. Yine telefoncu örneğinden yola çıkarsak, mağdurun telefonuna el koyan ve geri vermeyen failin gerçekten de İzmir‘de bir cep telefonu tamircisi olması halinde güveni kötüye kullanma suçu oluşur. Halbuki failin cep telefonu tamircisi olmaması ve mağduru hileyle tamirci olduğuna ikna etmesi halinde ise dolandırıcılık suçu oluşacaktır. Bu iki örnekten de anlaşılacağı üzere, ayırt edici husus HİLELİ EYLEMDİR.

TCK m. 157 uyarınca basit dolandırıcılık suçu neticesinde yapılacak yargılamalar Asliye Ceza Mahkemelerinde görülür. (Örnek: İzmir 14. Asliye Ceza Mahkemesi.) Dolandırıcılıktan suçlu bulunan sanığa 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve 5000 güne kadar adli para cezası verilir.

Nitelikli dolandırıcılık davaları

NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇLARI VE DAVALARI

Yukarıda suçun basit halini tanımlamaya çalıştık. TCK m. 158 ise suçun nitelikli hallerini sıralar. Madde 3 fıkradan oluşur. Tek tek ele almak gerekirse:

TCK m. 158/1: Dolandırıcılık suçunun;

a) Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,

b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,

c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,

d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,

e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,

f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,

i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,

j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,

k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,

l) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.  Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan , adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

Görüleceği üzere madde, alt alta bentleri sıralamış ve dolandırıcılık suçunun bu bentler kapsamında işlenmesi halinde, verilecek cezayı artırmıştır. Burada da iki bir ayrım söz konusudur. Kaide olarak nitelikli dolandırıcılık suçunda verilecek cezanın 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası olarak belirlenmişken, maddenin e, f, j, k ve I bentlerine uyan suç tiplerinde cezaya 4 yıl hapis cezası olarak alt sınır koymuştur.

TCK m. 158/2: Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Kanun koyucu, kamuda nüfuzun kullanılması suretiyle yapılan dolandırıcılık suçuna özel bir önem vermiş ve bir önceki maddeyi işaret ederek sanıkların 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaklarını ön görmüştür.

TCK m. 158/3: Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır.

Madde tanımından da rahatlıkla anlaşılacağı üzere, dolandırıcılık eylemini gerçekleştiren şahısların 3 veya daha fazla kişi olması (suçun iştirak halinde işlenmesi) halinde ya da TCK m. 220 kapsamında suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyetleri çerçevesinde işlenmesi halinde ceza bir kat artırılacaktır. Örgütün varlığı halinde, sanıklara ayrıca örgüt üyeliğinden ya da yöneticiliğinden de ceza verilecektir.

Nitelikli dolandırıcılık davaları ağır ceza mahkemelerinde görülür. (Örnek: İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi)

DOLANDIRICILIK SUÇUNDA DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HAL

Kanun, verilecek cezanın miktarında bir indirim imkanı da sağlamıştır.

TCK m. 159: Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.

Hukuki ilişkiye dayanan alacaktan anlaşılması gereken, kanunlarımızın cebri icra kudretini kullanmak suretiyle koruma altına aldığı alacaklardır. Örneğin bir satış sözleşmesinden doğan alacak, hukuki ilişkiye dayanan alacak olarak kabul görüp işbu madde kapsamında değerlendirilecekken, kumar borcundan doğan alacak ise hukuki ilişkiye dayanmadığı için madde kapsamında değerlendirilmeyecektir.

İZMİR’DE NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK DAVALARINA BAKAN AVUKATLARA ÖNERİLER

Dolandırıcılık davalarında en çok tartışılan konu, eylemin gerçekten de dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşturup oluşturmadığıdır. Birçok vatandaş tarafından dolandırıcılık olarak değerlendirilen eylemler, hukuken sadece tahsil edilemeyen alacaklardan ibarettir. Bu konunun avukat meslektaşlarımız tarafından bilinmesi çok önemlidir. Örnek vermek gerekirse, İzmir‘de yaşayan ve sahip olduğu tek evi satılığa çıkaran emekli bir memur, kendisine ev karşılığında 30 gün sonra ödeme vadeli bir senet veren şahsın, senedin vadesi geldiğinde borcun ödenmemesi halinde dolandırıldığını düşünmektedir. Halbuki hukuken işbu eylem dolandırıcılık olarak değerlendirilmez. İzmir‘de yaşayan alacaklıya düşen, senedi takibe koyup alacağını tahsil etmeye çalışmaktır. Senet borçlusunun kendisini çok zengin biri olarak tanıtması da dolandırıcılık suçunu oluşturmaz. Tek istisna, şahsın bu tip işlemleri sistematik olarak tekrarlaması, konuyu meslek edinmesidir. Bu hususun ceza avukatlarınca bilinmesi, vatandaşların sonuç getirmeyecek işlemlerle zaman kaybetmesini engelleyecektir.

Bununla birlikte, nitelikli dolandırıcılık davalarında yargılanan sanıkların da haklarını bilmelerinde yarar görüyoruz.

BORCUNU ÖDEYEMEMEK DOLANDIRICILIK DEĞİLDİR.

Konuya bu açıdan bakıldığında, aklınıza takılan tüm soruların cevaplarını bulabilirsiniz. Bununla birlikte soru ve sorularınızı aşağıda yer alan yorum formunu kullanarak sormaktan çekinmeyiniz.

Av. Ramazan Sertan Safsöz